8 Haziran 2007 Cuma

Doğum için en ideal dönem 20-30 yaş

Doğum için en ideal yaşın 20-30 arası olduğu belirtildi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzon Fatih Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr.Dr. Şükrettin Yeşilçiçek, anne adaylarına uyarılarda bulunarak, 35 yaş üzerindeki annelerde problemli gebelik riskinin yüksek olduğunu söyledi.

Doğurganlığın yaşla birlikte azaldığına dikkat çeken Dr. Yeşilçiçek “Doğum için en uygun yaşlar 20 ile 30 arasıdır. Doğum aralıklarının en az 2 yıl olmasını sağlayarak hem kendinizi hem de bebeğin sağlığını daha iyi koruyabilirsiniz. 35 yaş üzerindeki annelerde problemli gebelik riski yüksektir, ancak sağlıklı ve kendine dikkat eden annelerde bu risk azalır. 18 yaşından küçük kadınlarda ise ölü doğum ve düşük kilolu bebek doğurma riski yüksektir. Doğurganlık yaşla birlikte azalmaktadır. 20 yaşında doğum kontrol yöntemi kullanmayan, düzenli ilişkiye giren ve bir çocuk isteyenlerin yüzde 20'si başarıya ulaşıyor. Bu oran 30 yaşında yüzde 15'e ve 35 yaşında yüzde 10'a iniyor. 40 yaşında ise bu oran yüzde 5'e iniyor. Hamilelik hangi yaşta olursa olsun risksiz değildir ama yaşın ilerlemesi ile bu risk artar.

Bu risklerin en önemlisi Down Sendrom'lu bir çocuk doğurmaktır. Down Sendromu görülme sıklığı anne yaşı ile beraber artar. Bu risk, anne 20 yaşında iken 10 binde 1, anne 35 yaşındayken binde 3, anne 40 yaşındayken ise yüzde 1'dir. Down Sendromu ve başka kromozomsal anormalliklerin yaşlı annelerde daha sık olmasının nedeni annenin yumurtalarının yaşlanması ve zaman içinde zararlı madde, kimyasal, röntgen ve enfeksiyonlara daha çok maruz kalmasından olduğu düşünülmektedir” dedi.

Hamile döneminde soğuk algınlıkları ve dengeli beslenmeye dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Yeşilçiçek, anne adaylarına şu önerilerde bulundu:
“Kadınların çoğu dokuz aylık gebelikleri döneminde hiç değilse bir kez soğuk algınlığına veya gribe yakalanırlar. Çok rahatsızlık verici olsa da böyle hafif bir hastalık gebeliğinizi etkilemeyecektir. Yatarken yada uyurken nefes almayı kolaylaştırmak için başınızı hafifçe yüksek tutun. Soğuk algınlığı süresince aç kalmanız ne hastalığınıza ne de bebeğe yarar sağlar. Bu yüzden gerekirse kendinizi zorlayın ve iştahınız olsun, olmasın dengeli beslenmeyi sürdürün. Her gün turunçgillerden bir miktar yiyin ama tavsiye olmadan C vitamini takviyesinden kaçının. Bol miktarda sıvı alın. Ateş, aksırıklar, sürekli akan bir burun vücudunuzuda sıvı kaybına yol açar. Ateşinizi doğal yollarla düşürün. Soğuk suyla duş alın ya da banyo yapın, hafif giyinin. Eğer ateşiniz 39 derece ya da üstündeyse hemen doktora gidin.”

MYNET

Mavi forum

0 yorum: