5 Mayıs 2007 Cumartesi

merhabalaaaaaaaaaaaaaaaaarrrrr...

:emir_bebek: arkadaslar herkese simsicak merhaba.gecen gun tesadufen bu siteyi kesfettim. harika bir site.
ben 26 yasinda evli ve dunya tatlisi bir kiz annesisiyim. bitliste 5 yildir ogretmenlik yapiyorum.veee herkese guzel paylasimlara diyorum.:1yes2:

cok mutsuzum

son zamanlarda hicbirseyden zevk almiyorum hicbirsey beni mutlu etmiyor kendimi cok yanliz hissediyorum herkes sanki benden nefret ediyor ailem arkadaslarim herkes, ciddi anlamda depresyondayim sanirim isyerindeyken azda olsa iyiyim ama evde cildiriyorum kardesimle annemle evdekilerle kavga ediyorum hicbir sosyal hayatim kalmadi surekli evden ise isten eve herkesi ve kendimi cok mutsuz ediyorum ve ben bundan dolayida cok uzuluyorum ne yapicam bilmiyorum hicbisey istedigim gibi gitmiyor inaninki burayada yazmicaktim ama gercekten cok kotuyum:(

yiyecekler hic bu kadar tatli olmadi

http://www.forumozel.com/index.php?topic=5316.0

Yogurt beyaz mi siyah mi?.

Yogurt Beyaz mi Siyah mi?

Gecenin bir vakti canim sikiliyordu; sigaram bitmisti, camdan baktim marketin acik oldugunu gordum. Kapisi kapali oldugu icin seslensem duymayacakti. Esi taksici olan Ayse kocasinin gelmesini bekliyordu. Ayak ustu biraz sohbetten sonra, dertli oldugu gozlerinden okunuyordu. Ikinci evliligi de yolunda gitmiyordu, kocasini suclayip duruyordu. Kocasinin kendisini dinlemedigini soylediklerinin aksini yaptigindan dert yaniyordu. Aslinda butun hatanin kendisinin evlenerek yaptigini dile getiriyordu. Dudaklarimin buzulmus bir sekilde onu dinledigimin farkina vardim. Sonra derinden nefes alip soze girmeye calistim, fakat konusturmuyordu beni, dertli kadin sozunun kesilmesinden hoslanmamisti: anlattikca kendisinin hakli oldugunu ispatlamaya calisiyordu. Sonra soz sirasi nihayet bana gelmisti ki abi bosuna ugrasma biliyorum kocamin arkadasisin beni tutmayacak ona hak vereceksin dedi. Ama uzuldugum bir konu ise iki tarafta birbirlerini kirdiginin farkinda bile degildi.

Genc kadin bosanmayi kafasina koymustu; sonra yine soze basladim. Sen ne yaptin da boyle oldu sen acaba kendine sordun mu diye sorularimi ard arda kendisine soruyordum. Dudaklarini buzdu basini bukup kaybedilen bir seye aglamanin ne faydasi var ki diye mirildandi, soylediklerini kendisi bile zor duymustur. Kadin illa yogurdun beyaz oldugunu kendisine bile kabullendirmeye calisiyordu. Sonra sigarami alip kapiya dogru yonelirken kocasinin geldigini gordum. Merhaba abi nasilsin sorusuna sadece iyiyim sen nasilsin diyebildim. Ben kapiya dogru yonelirken genc adaminda benimle birlikte geldigini gordum. Sikayetci degildim bu durumdan cikista kapiyi kapatmayi ihmal etmedim. Sonra ne o durgunsun diye sormadan dertli adam soze baslamisti bile, sorma abi bu kadin zehir etti hayati bana, boguyor resmen beni diye inlemeye basladi. Eski esimle daha duzenli gidiyordu iliskimiz; ama megerse gercekten gelen gideni aratiyormus deyip derdinin ikinci perdesini oynamaya baslamisti bile. Onu apartman onundeki merdivenlere yonlendirdim. Gel oturalim dedim. Aldigim paketten iki dal sigara cikardim birisini ona verdim. Sigarayi yaktim derin bir nefes aldim. Aslinda bende hataliyim bendede var ama kendimi de kabullendiremiyorum gerceklere dedi. Burnunu cekip duruyordu, ben sadece dinliyordum. ilk esinden soze basladi yine. O kadin beni seviyordu her seyimle ilgileniyordu ama ben salak kafam yuzunden ayrildim. Sonra detaylara inildikce kimin hakli oldugunun merakindan vazgecmistim. Cunku aklim karismisti.bu kadin bu kadin hayatimi mahvetti diye yuksek sesle konusmaya basladi sessiz olmasi konusunda uyardim. Beni dinelmiyordu bile ne yapip ne edip ayrilacagim diyordu. Halk pencerelere cikmis merakli gozlerle sesin geldigi yere dogru bakiyorlardi. Genc adam sesini kisarak, hayatimda kabul edemeyecegim seyleri yapti, bir cocuk bile olmadi simdi ben neyimle ovunecegim diye sizlanmaya basladi. Sonra genc kadin kapiyi acip ne o kirli camasirlarini mi acikliyorsun dedi aralarinda bagrisip cagrismaya basladilar. Ben ikisininde kollarindan tutup iceriye dogru itmeye basladim. Ikisinin de susmasini istedim. Konusmaya basladim, siz hic hastaneye gittiniz mi insanlarin ne dertlerle bogustugunu biliyor musunuz sizde gelmis birbirinizi yiyiyorsunuz. Yapacak baska isiniz yok mu? Diye ard arda sorularimi sordum ama nafile yogurt beyazmis ya siz kendinizle gecinemiyorsunuz zaten ne bekliyorum ki ben diyerek kapiya yoneldim. Sonra genc kadin, abi sen biliyor musun benim kocam bana laf atan adamla halen arkadaslik ediyor. Uyarmama ragmen hic dinlemedi beni, sirf bana inat olsun diye inledi. Dondum kaldim demeyecegim. Cunku genc adam daha cok sok etti beni; sevgili kardesim sen karimin dedikleriyle bana ters ters bakip dudaklarini isiriyorsun. Sen karimin dostunun oldugunu biliyor musun yerimde olsan ne yapardin duysan nasil davranirsin diye ard arda sorularini dizdi onume: ben sadece iyi geceler dileyip .cikmakla yetinebildim. Sahsen kufur etselerdi bu kadar zoruma gitmezdi. Simdi size soruyorum. Yogurt beyaz mi siyah mi?.

Cehennem





Kadin ve erkek arasinda ki 45 temel fark bilgi

Ergenlik Sivilcesi: Erkeklerin sivilce sorunu daha fazladir.Bu da daha cok testosteron hormonundan kaynaklanmaktadir. Bu hormon yag bezlerini uyarir ve derideki gozeneklerin tikanmasina, dolayisiyla da sivilceye neden olur.

Vucut Kokusu: Erkeklerin vucut kokusu kadinlardan cok daha gucludur.

Saldirganlik: Erkekler kadinlardan daha saldirgan olup bedensel guc kullanimina daha egilimlidirler. Bunun aciklamasi da testosterona baglanmaktadir. Buna karsilik kadinlar kelimelerle saldirir ve savasirlar.

Spor: Spor konusunda erkekler kadinlardan daha hizlidir ancak kadinlar daha dayaniklidirlar.

Kan: Erkeklerde 4.5,kadinlarda 3.6 litre kan vardir.Erkek kani daha koyu kivamlidir,bir damlasinda 1 milyon kan hucresi vardir.Toplam olarak erkeklerde 1 santimetrekup kanda 5 milyon alyuvar vardir,bu da kadinlara kiyasla yuzde yirmi fazlalik demektir.Erkeklerin tansiyonu da kadinlardan yuksektir:140/ 88.Bu deger kadinlarda 130/80dir.

AIDS: Her dort AIDS hastasindan sadece biri kadindir. Nedeni ise kadinlarin baskin olan X krozomundan iki tane tasimasidir. Cunku bir saglikli, bir hasta gene sahip olsalar bile saglikli gen hasta gene baskin cikar ve hasta degil tasiyici olurlar. Erkeklerde ise Y geni hastalikli X genini baskilayamaz.

Yuzme Yetenegi: Kadinlar derilerinin altindaki yag tabakasi nedeniyle daha iyi yuzerler.

Yas Donumu: Kadinlar menopoz doneminde ates basmasi,uykusuzluk, sismanlama, gece terlemeleri ve vajina kurulugu gibi belirtiler yasarlar.Erkekler andropoz denen yas doneminde hemen hemen hicbir bedensel belirti yasamazlar.

Vucut Isisi: Erkeklerin vucut isisi kadinlardan daha yuksektir

Su: Erkek vucudunun yuzde 60-70'i sudan ibarettir.Kadin vucudundaki su orani ise yuzde 50-60 arasindadir.

Cinsel Organlar: Ana cinsel organlar erkekte vucudun disinda bulunur ve kolayca yaralanabilir. Kadinda vucudun icine gizlenmis olup korunmadadir.

Iskelet: Erkeklerin omuzlari daha genis , kollari ve bacaklari daha uzun, kemikleri daha agir, eklemleri de daha buyuktur. Buna karsilik kadinlarin kalca kemikleri daha genis, eklemleri daha esnektir.

Ses Telleri: Kadinlarin ses telleri daha kisa oldugundan sesleri daha tizdir.

Vucudun Agirlik Noktasi: Omuz ve kalca iskeletleri farkli oldugundan, kadinlarin agirlik noktasi erkeklerinkinden daha asagidadir.

Duyu Organlari: Kadinlarin isitme ve koklama duyulari daha gucludur. Buna karsilik erkekler isiga karsi daha hassastir. Erkek gozu ayrintilari daha iyi secer.

Enerji Harcamasi: Erkekler hareketsiz halde,vucudun metrekaresi basina ortalama 39,5 kalori yakarlar.Kadinlar ise 37 kalori. Erkegin gunluk kalori ihtiyaci 2700 kalori, kadininki 2000 kaloridir.

Yag: Erkeklerde kadinlarinkinin yarisi kadar yag dokusu vardir. Kadinlarda yag dokusu vucudun yuzde 27'sini olustururken, bu deger erkeklerde yuzde 15'tir.Kadin vucudunda erkeklerden 3,5 kg daha fazla yag vardir. Yag, erkeklerde karin bolgesinde toplanirken kadinlarda daha cok kalca, baldir ve gobekte yogunlasir.

Hastaliklar: Erkekler hayatlari boyunca kadinlardan ortalama 40 gun daha az hastalanirlar.

Dirsek: Kadinlar erkeklere kiyasla kollarini dirsekten 6 derece daha fazla acabilirler.

Kromozomlar: Erkek ve disilerde toplam 46 kromozom vardir. Bunlarin yarisi babadan, yarisi anneden gelir. Bu 46 kromozomun icinden iki tane cinsiyet hormonu vardir ki; bu erkekte XY, kadinda XX olarak bulunur.

Saclar: Kadinlarin saclari daha sIk ve daha direnclidir. Sac kokleri iki milim daha derinde oldugu icin erkeginki kadar cabuk dokulmez.

Deri: Erkeklerin toplam 1,8 metrekare, kadinlarin 1,6 metrekare derileri vardir.Kadini derisi daha ince ve kuru,bu yuzden de daha hassastir. Erkekte ter bezleri ve deri alti yag bezleri daha fazla oldugundan derisi yaglidir ve daha cok terler.

Akcigerler: Erkeklerin akcigerleri kadinlarinkinden yuzde 50 daha genis hacme sahiptir.

Yemek: Ayni kilodaki kisilerden, erkekler kadinlardan daha cok yemek ihtiyaci duyarlar;cunku metabolizmalari daha hizlidir.

Antikorlar: Kadinlar daha cok antikor uretirler, bu yuzden de erkeklere kiyasla bakteri ve virus hastaliklarina daha seyrek yakalanirlar.

Aglamak: Kadinlar erkeklerden 5 kat fazla aglarlar.Genellikle de saat 19.00-22.00 arasi.

Beyin: Erkek beyni yuzde 14 daha agirdir.Buna karsilik kadinlarda iki yarim kure arasindaki iletisim daha iyidir.

Dolleyebilme Yetenegi: Erkekler ileri yasa kadar, kadinlar ise menopoza (yaklasIk 50 yas civari) kadar dolleyebilme ve dollenebilme yetenegine sahiptir. Erkeklerde sicakligin artisiyla dolleyebilme yetenegi azalir. Kadinlarin dollenmeye musait olduklari en uygun olan oda sicakligi 17 derecedir.

Safrakesesi Tasi: Kadinlarin yuzde 20'sinde, erkeklerin yuzde 8'inde safrakesesi tasi olusur.

Kalp Atisi: Erkeklerin kalbi daha buyuktur ve daha yavas carpar: Dakikada ortalama 72. Bu deger kadinlarda 80'dir.

Gelisme: Bulug cagina kadar kizlar erkeklerden daha hizli buyurler (10'a 8 oraninda). Erkek cocuklar 14-15 yaslari arasinda gelismeye baslarlar ve 20 yasina kadar bu buyume gerceklesebilir. Kiz cocuklari en hizli 12-13 yaslari arasinda gelisirken 17-18 yasinda bu gelisme durur.

Sicaklik Duyarliligi: Kadinlar kalin yag dokulari nedeniyle soguga daha dayaniklidirlar.

Yaslanmak: Erkekler kadinlardan daha hizli yaslanirlar. 55 yasindaki bir kadin bedensel gucunun yuzde 90'ina sahiptir. Oysa ayni yastaki bir erkek gucunun sadece yuzde 70'ine sahiptir. 35 yasindaki bir erkegin damar sistemi 50 yasindaki bir kadininkine esdegerdir. Buna karsilik kadinda sadece cilt daha ince oldugundan cabuk yaslanip kirisir. Kadinlar yaslanma olayini psIkolojik olarak erkeklerden cok daha kolay kabullenirler.

Kaslar: Erkekler kadinlardan yuzde 50 oraninda fazla kas gucune sahiptir. Bulug caginda erkeklerde kas hucrelerinin sayisi 20 misli, kadinlarda 10 misli artar. Erkekler kadinlardan ucte bir oraninda daha gucludurler.

Bulug: Erkekler bulug cagini 10-15,kadinlar 9-14 yaslari arasinda yasarlar.

Yasam Suresi: Erkeklerin ortalama omru 71,5 yil, kadinlarin 78 yildir.

Bacaklar: Erkeklerin bacaklari daha uzun ve kaslidir. Bu yuzden kadinlardan daha hizli kosar, daha uzaga ziplarlar.

Vucut Olculeri: Erkek ortalama 175 cm boyunda ve 73,5kg agirligindadir. Gogus cevresi 98,5cm , beli 80,4cm'dir. Kadin ortalama 160cm boyunda olup 61,2kg'dir. Gogus cevresi 90,1; kalca genisligi 96,5cm; beli 74,3cm'dir.

Adem Elmasi: Girtlaktaki adem elmasi adli cikinti sadece erkeklere hastir.

Solunum: Erkekler dakikada ortalama 16 kez soluk alip verir. Kadinlar ise dakikada 20-22 kez soluk alip verir. Her iki cinsin gunde soluduklari miktar ise ayni olup 12 bin litredir.

Cinsel Organda Tuylenme: Genital tuylenme,erkeklerde gobege kadar cikarken kadinlarda gobegin altinda yatay bir cizgide biter

Aile Diyeti

Haftanin alti gunu ayri alternatiften dilediginizi secin. Butun kahvaltilarin toplam kalori orani sadece 250. Yedinci gune ne oldu dediginizi duyar gibiyim. Pazar gunu ( tabii ki cok asiriya kacmadan ) istediginiz gibi bir kahvalti sofrasi hazirlayin ve pazar sabahin keyfini cikarin.

Corn flakes, meyve suyu ve yogurt: Bir ufak kaseye corn flakes ile sutu karistirin. Bir su bardagi sekersiz portakal suyu ve en kucuk boy yogurt ile kahvaltiyi tamamlayin.

Haslanmis yumurta ve tost : Bir adet haslanmis yumurta, yagsiz beyazpeynirli tost ve sekersiz bir fincan cay.

Domatesin tadi : 1,2 dilim kepek ekmegi2 dilim domates, 1 parca beyazpeynir ve bir su bardagidomates suyu.

Sosisli kahvalti : Bir buyuk boy sosisi izgarada pisirin. Yanina dana jambon ve kasarpeynirinden olusan yagsiz bir tost hazirlayin. Sekersiz bir bardak cayi ihmal etmeyin.

Yogurdun lezzeti : Bir kucuk kap yogurt, bir adet muz ve bir dilim tost ile birlikte bir fincan sekersiz kahve.

Meyve salatasi : Bser adet kivi, bir adet muz, bir elma ve iki dilim karpuzu diyet yogurt ile karistirin. Sekersiz bir fincan cayi unutmayin.

Zevkli aksam yemekleri
Diyeti bie keyif haline getirebilmek icin once onu bir iskence haline getirmek icin once onu bir iskence olmaktan cikarin. Gunun en keyifli ogunu olan aksam yemeklerini hep birlikte zevk haline getirin. Haftanin belirli aksamlarini sebze ve meyve kuru olarak secin. Kendinize ve ailenize hicbir sinir koymadan dilediginiz kadar meyve, sebze yiyin. Ancak, kabuklu olan meyvelerin kabuklarini soymadan... kutur kutur bir elmayi isira isira yemenin keyfini surun. biliyoruz sebze ozellikle erkekler tarafindan tercih edilmiyor. o halde bir gunu de baliga ayirmaya ne dersiniz? tabii ki izgara olmak kosuluyla! zaten baligi parcalamadan yemek cok daha makbul! leziz bir palamut baligini izgarada yapip butun aile birlikte yemek hic de fena olmaz.

Aksam Yemekleri Icin Alternatifler

Keyifli aksam yemekleri icin size uc tane onerimiz var. Bir deneyin bakalim hosunuza gidecek mi?

Kremali domates soslu makarna ve yogurt:
bir porsiyon kremali domates sosunu 125 gram pisirilmis spagetti ile karistirin. uzerine Parmesan peyniri dokun ve mevsim sebzeleriyle servis edin. Yemegin yanina bir kucuk kap yogurt da alabilirsiniz.

Feslegen soslu makarna:
200 gram fiyonk ya da burgu makarnanin ustune feslegen ilave edin. Uzerine Parmesan peyniri dokun. makarnanin yanina sebze katarak servis edin.

Mantarli Kereviz: dort adet orta boy kerevizin icini oyun. 250 gram mantar, sivri biber, domates, maydonoz ve dereotunu dograyi karistirin. uzeirne sivi yag ve bir tatli kasigi seker ekleyerek karistirin. kerevizlerin icine bu karisimdan koyarak az suyla karistirin.

Dostluk ve kibarlik

Dostluk ve kibarlik

Ruzg�r bir gun Gunes'e, kendisinin ondan daha guclu oldugunu
ileri surdu ve bu savini kolaylikla kanitlayabilecegini soyledi.
"Suradaki yasli adami goruyor musun?" dedi."Kuvvetlice estigimde
onun sirtindaki paltoyu, senden daha cabuk sokup, alabilirim.
"Gunes, ruzg�rin bu sozlerini duyunca onunla yarisa girmeyi
kabul etti ve bir bulutun arkasina cekilerek, ruzg�rin yapacaklarini
seyretmeye hazirlandi. Meydanin kendisine kaldigini goren ruzg�r, bir
firtina gucuyle esmeye basladi. Fakat siddetini arttirdikca, yasli
adam da paltosuna o kadar daha siki sarildi. Ruzg�r, bu isi
basaramayacagini anlayinca yarisi birakmak zorunda kaldi.Onun
tum yaptiklarini bulutun arkasindan izleyen Gunes, ruzg�rin yaristan
vazgecmesi uzerine bulutun arkasindan siyrildi ve buyuk bir sevecenlikle
yasli adama bakarak, ona tum ictenligiyle
simsicak bir bicimde gulumsemeye basladi.

Gunes'in sicakligini giderek arttirmasi karsisinda yasli adamin yuzunde bir rahatlama ifadesi belirdi. Sirtindan paltosunu cikardi ve arkasindaki tumsege yaslanarak, Gunes'in karsisinda keyifle uzandi. Gunes, daha guclu oldugunun bu kaniti karsisinda ruzg�ra bir de su ogutte bulundu :
"Dostluk ve kibarlik, her yerde ve her zaman kabalik ve zorbaliktan daha gucludur."

merhaba arkadaslar

:emir_bebek: merhaba hanimlar

gordugum kadariyla gayet guzel bi sohbet ortami var

umarim beraber guzel vakit geciririz:icelim:

banyolarin guzelligine bakin:)

ozellikle birinci resim banyo demeye bin sahit ister bence::asigim: ahh ahhh evi buyuk olsaydi keskee

Eklenmis Mesaj banyo.jpg (76,0 KB) banyo2.jpg (49,7 KB)

bir kadin icin en guzel cumle

Aksamdan kalma adam, buyuk bir basagrisi ile sabah uyanmis.
> >>Zorlukla gozlerini acip, yerinden dogrularak, soyle bir
> >>etrafina bakinmis. Komodinin ustunde bir bardak su ve iki
> >>aspirin duruyor.
> >>Yatagin ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve utulenmis..
> >>Aspirinleri icerken, komodindeki not dikkatini cekmis;
> >>"Sevgilim, gunaydin. Kahvaltin mutfakta.
> >>Ben aiisverise cikiyorum, erken donerim. Seni seviyorum".
> >>Kalkip, giyinmis ve kahvalti icin mutfaga gitmis.
> >>Bakmis oglu oturmus, kahvalti ediyor.
> >>Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
> >>Oturmus, kahvaltisina baslamis ve ogluna sormus;
> >>
> >>Evlat, dun gece ne oldu, biliyor musun?
> >>Evet, dun gece saat 3'u geciyordu,
> >>sarhos olarak eve geldiginde.
> >>Once koridordaki sandalyeyi devirdin,
> >>ardindan kustun, daha sonra da odanin kapisina
> >>kafani carptin, bir gozun morardi.
> >>Adam, sasirmis vaziyette: Anlayamadim.
> >>O zaman niye hersey temiz,
> >>kahvalti hazir ve gazetem alinmis?
> >>
> >>Onu mu soruyorsun.
> >>Annem seni surukleyerek yatak odasina goturup,
> >>pantalonunu cikarmaya calistiginda,
> >>"Bayan, beni yalniz birakin, ben evli bir adamim" dedin.

En kucuk ayicikcikcik :D







Aklina nick mi gelmedi tikla nick galerisine bak

http://www.msnturka.net/default.asp?kategori=20

iki cocuk iki farkli donem

biri ilkokul 1 e basladi .erkek. bi digeri blug cagi yasayan oks ye hazirlanan :emir_bebek: bir kiz.ve bende ortada bir anne vede bir baba buyrun siz cikin isin icinden. inanin bu zamanda oyle zorki .tecrubesi olanlardan fikir bekliyorum arkadaslar......:uhm:

Bir sorunum var...

Bir sorunum var,

11 yasinda bir oglum var. Iki sene once babamizdan ayrilip anne evine yerlestik. Ancak oglum son derece akli basinda fazlaca olgun ama tabi bazen de en cocuk haliyle sorunsuz, ailesine duskun, iyi iliskiler kurabilen bir cocuk. Babayla da gorusmelerimizi ve oglumla ilgili kararlari birlikte almaya devam ettigimiz surece bir sorun yasamiyoruz. Evde annem ve babamla yasiyorduk. Ancak 10 gun once babami kaybettik. Oglumun o gunden bu yana huylari degisti. Kesinlikle uzuntusunu belli etmeyen ve gozyasini gostermeyen bir cocuk. Ancak bunun acisini cok farkli cikariyor. Derslerini yapmiyor, anneme ve bana tersleniyor, cok farkli ters tutumlar icine girdi. Ne yapacagimizi sasirmis durumdayiz. Bana fikir verebilirseniz cok mutlu olucam.

Nedenlerini Bilmediklerimiz...?

1 Nisan sakasinin kokeni nedir?


1564 yilinda Fransa krali IX Charles, yil baslangicini Ocak ayinin birinci gunune aldi. Daha once
Avrupada yaygin olan yil baslangici Mart 25 idi. O zamanki iletisim sartlarinda IX
Charles'in bu karari fazla yayilamadi. Duyanlar ise protesto amaciyla eski adetlerine
devam ettiler.1 Nisan'da partiler duzenlediler. Digerleri ise onlari Nisan aptallari olarak
nitelendirdiler.1 Nisan'a butun aptallarin gunu adini verdiler. Bu gunde digerlerine surpriz
hediyeler verdiler, yapilmayacak partilere davet ettiler, gercek olmayan haberler urettiler. Yillar
sonra Ocak ayinin yilin ilk ayi olmasina alisilinca, Fransizlar 1 Nisan gununu kendi kulturlerinin
parcasi gorerek devam ettirdiler. Oradan da butun dunyaya yayildi.

Insanlar nicin icki kadehlerini tokustururlar?

Bu konuda iki ayri aciklama vardir. 1) Insanlarin bes duyusunu tatmin
amaciyla sarap kadehini sofrada cin sesiye tokusturmak. Sarabin rengi, gorme; diliyle
tat alma; burunla koklama;eliyle dokurma,ve cin sesiyle isitme. Sarap butun duygulari tatmin
eder anlamini tasir. 2)Antik caglarda bir insanin dusmanini yemege davet edip,ona
zehirli icki sunmasi dogal sayiliyordu. Ev sahibi ickinin zehirsiz oldugunu kanitlamak icin
kendi ickisini havaya kaldirir ve misafirin ickisinden bir yudumun kendi kadehine dokulmesini isterdi.
Sonra ayni anda ickilerini icerlerdi. Misafir boyle durumda ev sahibine guvenini gostermek icin
kadehini ev sahibinin yukari kaldirdigi kadehe hafifce vurur, cin sesiyle ickiyi denemeye gerek olmadigini gosterirdi.

Cinliler yiyeceklerini nicin cubukla yerler?

Cinlilerin yemek yeme aliskanliklarinin yiyeceklerini cok kucuk parcalar halinde
yemelerinden cubuk kullandiklari anlasiliyor.Cinde eskiden yalnizca zenginler masada otururlardi.
Halkin cogunlugu tabaklari ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarini tutar, oteki
elleriyle cubuk kullanarak beslenirlerdi. Hizla artan nufus yuzunden yiyecek sikintisi ceken
cinliler onlerindeki yiyecegi kucuk parcalar halinde cogaltarak yiyorlardi. O zamanlar agac
sikintisi nedeniyle de tahta kullanimi kisitliydi. Masa kullanimi bu yuzden cok zordu. Cubuklar
fildisinden ve kemikten yapilirdi.

Dunyanin en cok soylenen sarkisi hangisidir?

Bu sarki"Happy birthday to you" dur. Sarkinin asil kaynagi Amerika'li iki kiz kardese aittir.
Orijinal adi " Good Morning to All" yani " hepinize gunaydin"dir. Daha
sonra guftesi degistirilerek butun dunyaya yayilmistir. Fakat telif hakki kardeslere
aittir, onlardan sonra da Warner/chappel muzik sirketine gecmistir. Muzik ticari amacli kullanildigi zaman sirkete odeme yapma zorunlulugu vardir.

Yapistiricilar nasil yapistiriyor?

Yapistiricilarin sagladigi yapisma olayi aslinda kimyasal bir reaksiyondan baska bir sey degildir. Gunumuzde imalatcilar yapistiricilari sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapisma olayinda benzer
veya ayri malzemeden iki madde, bir de yapiskan gerekir. Burada en onemli gorev yapistiricidadir.
Yapistiricinin molekullerinin diger iki madde molekulleri ile birlesme egilimi gosterir bir yapida olmasi gerekmektedir.

Mezara nicin cicek konulur?

Ilk olarak Misir Firavunu Tutamkamon'nun milattan once 1346 da oldugunde mezarinin
cicekten tacclarla kaplandigi saptanmistir. Kuzey Avrupada ise M.O 2000 yillara kadar
mezara cicek kondugu belirlenmistir. O zamanlarda bu ciceklerin amaci iyi ruhlari cekme,
kotau ruhlari kovma amaciylaydi. Sonradan ise asil amac cesetler cururken cikan
kokuyu kamufle etme amacini tasir. Servi agaci da bu nedenle mazarliklarda kullanilir. Agacin
yapraklari ruzgari onler, kendine ozgu ferah kokusu vardir. Cenaze torenherinde siyah
giyinmenin amaci da mezarliklarda hayalletlerden sakinmak amaci tasimaktadir.

Satrancta sah nicin o kadar pasiftir?

Cunku sah koruma altindadir. Zaten satrancta amac sahi almaktir. O yuzden
butun taslar onu korumakla gorevlidir. Vezir ise baskumandan gibi saha yardim eder. Ileri
geri, capraz her yone gidebilir. Batida vezire Kralice adi verilmistir. Bununla Kralice'nin
Kralin en buyuk destegi oldugunu isaret etmektir. Satranc 6. yuzyilda Hindular tarafindan
oynanmaya baslanmis, oradan dunyaya yayilmistir.

Insan korkunca nicin disleri birbirine vurur?

Bir insan buyuk bir tehlike veya korku verici olayla karsilasinca vucudu otomatikman savunmaya gecer. Diger canlilarda oldugu gibi disler ve cene savunmanin ana mekanizmalaridir.Iste bu nedenle ilk
insanlardan gelen kalitimsal yapidan dolayi once cene ve disler harekete gecer. Cenedeki
kaslar titrer, bu da sanki disler birbirine vuruyormus gibi goruntu verir.

Akil ile zeka arasinda fark nedir?

Akil yalanla gercegi, dogru ile yanlisi ayirabilme, bir konuda dusunce yurutebilme ve gorus bildirme yetenegidir. Insan olgunlastikca akli gelisir. Zeka ise bir olayi once anlama, iliskileri kavrama, yargilama ve aciklayarak cozme yatanegidir. Genel olarak 12 yasina kadar gelisir, 20 yasina kadar surer sonra sabit kalir. Zeka bir insanin her turlu olay karsisinda ayni yetenegi gosterebilecegi anlamina gelmez. Bir besteci muzik yapitini akliyla degil zekasiyla yaratir. Fakat en basit matematik problemini cozemeyebilir. Sonuc olarak zeka, ruhsal olaylara, algi ve hafiza yetenegine, tutkulara, egilimlere gore farliliklar gosterir. Akil somut olarak olculemez, zeka IQ denilen testle olculebilir.

Dolunay insan davranislarinietkiler mi?

Insanlar arasinda bu inanc oldukca yaygindir. Eskilerin Ay'in donemlerine bagladiklari bos bir inancin gunumuze uzanan bir varsayimidir. Bilim adamlarinin yaptiklari butun calismalar bu gorusun bos oldugunu kanitlamistir. Ay, dunyadaki okyanuslarin gel-git denilen sularin alcalmasi ve yukselmesi olayi uzerinde dogrudan etkisi vardir. Vucudumuzdaki suyun orani , okyanuslardaki su miktariyla kiyaslanamaz. Yani Ay'in cekim gucu insani etkileseydi yalniz dolunayda degil her gun olmasi gerekirdi. Dolunayda ayin parlakligi da pek onemli bir etken degildir. Cunku gonderdigi isik miktari Gunes'in gonderdiginin 600 binde biri kadardir.

Nicin gozyasi dokeriz?

Dunyadaki canlilardan sadece insan ruhsal nedenlearle aglar. Insani farkli kilan bu durum suphesiz yasam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslinda gozlerimize surekli gozyasi koruma amacli olarak salgilanmaktadir. Fakat aglama ruhsal bir bosalmadir. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapilan deneyler sonucu goruldu ki sogan dograrken akan gozyaslarinin kimyasal yapilari farklidir. Ruhsal gozyaslari daha cok protein icermektedir. Fakat henuz bu farkin nedeni aciklanamamistir.

Uc yasindan daha once olanlari icin hatirlamiyoruz?

Bilim adamlari gecmis deneyimlerimizi saklayan hafizamizin beynimizde aniveya oyku seklinde organize oldugunu ileri suruyorlar. Uc yasindan kucukler bu sekilde iletisim kurma yetenegine sahip degiller.Oyku ve anilarini anlatamiyorlar. Yer ve karakter kavramlarini anlamiyorlar. Uc yasindan kucukler duzgun konusabildikleri,anlayis, sezis ve hafiza yeteneklerine sahip olduklari halde tum olanlari bir butun olarak sekillendiremiyor, oykuye donusturemiyorlar.Hafizamiz ne yaptigini ne yapildigini 3-4 yaslarinda kaydetmeye basliyor.

Yumurtanin nicin bir tarafi yuvarlak, diger tarafi sivridir?

Egerkoseli olsalardi kenarlari dayaniklilik bakimindan cok zayif olurdu. En dayanikli geometrik sekil kuredir ama bu sekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracagi belli olmaz. Yumurta yuvarlaninca duz gitmez. Ince tarafi ustunde dairesel bir yol cizer. Basladigi yere yakin bir noktada durur. Yani duz bir yerde kaybolmasi olanaksizdir. Yumurta, tavugun yumurta kanalinda kure seklindedir. Ilerlemesi sirasinda arkada kalan dairesel kaslarin buzuserek hem yumurtayi ileri iterler hem de bu kismina baski yaparak konik bicimini saglarlar. Yumurtanin seklinin nedeni de budur. Surungenlerde bu duzenek olmadigindan yumurtalari kuresel bicimdedir.

Develerin horguclerinde ne var?

Genelde horguclerinde su oldugu ve uzun yolculuklarinda bu suyu kullandiklari soylenir ama dogru degildir. Develerin horguclerinde 30-35 kg kadar yag bulunur. Yiyecek bulamadiklari zaman bu enerjiyle hareketlerini saglarlar ayrica yag col sicagina karsi koruma gorevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozalari insana gore 100 kat daha buyuktur. Soluk alirken havadaki nemin ucte ikisini kazanabilirler. Su kaybini da dokularindan kaybederler, kandaki su etkilenmez.

Cinlilerin gozleri nicin cekiktir?

Yalniz cinlilerin degil, Orta ve Guneydogu Asya'da yasayanlarin, japonlarin hatta Eskimolarin da gozleri cekiktir. Aslinda goz yapisi butun dunyada aynidir. Farki yaratan goz kapaklaridir. Cekik gozlu diye nitelendirilen irklarda gozun uzerindeki goz kapaginin ikinci kivrimi, gozun ustune daha cok inmistir. Bazi teorilere gore bu kivrim insanlarin gozlerini yogun kar tabakasinin, goz kamastiran isigindan korumak icin bir cesit kar gozlugu gibi gelismistir. Cinde ve oteki bolgelerde her ne kadar yogun kar yagmiyorsa da onlarin atalarinin buzul caginda kuzeyde yasadiklari daha sonra guneye indikleri kanitlanmistir. Yalniz gozleri degil, burunlari da ruzgara karsi korunmak icin kuculmus, burun delikleri sogugu engellemek icin daralmistir. Ciltleri de koruma amacli olarak yaglidir. Goz kapaklari da yaglidir. Gozu ve ic tabakalarini kara ve buza karsi korur. Yani cekik gozlu degil, dusuk goz kapakli, demek daha dogrudur.

Ates bocegi nasil isik saciyor?

Aslinda bu bocegin verdigi isigin atesle de sicaklikla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adi "Soguk Isik"tir. Bu isik olayi, molekuler seviyede kimyasal bir islemdir. Bazi molekullerin ayrisarak daha yuksek enerjili hale gecebildikleri ve bu fazla enerjiyi isiga donusturebildikleridir. Ates boceginin karin bolgesindeki isik organinda bulunan guddelerden isik elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde uretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak isik vermeye yetmedigi icin boceginisik bolgesine yakin solunum organinin isik verme aninda burayi oksijenle beslemesi gerekmektedir

Kumaslar yikandiktan sonra nicin ceker?

Aslinda kumas islaninca lifler sistiginden kumasin az biraz uzamasi gerekmektedir. Ama bukumlerin acilarindaki deformasyonun yarattigi cekme kuvveti daha fazla oldugundan sonucta kumas boydan kisalir. Kumas yikandiktan sonra kurutuldugunda sismis lifler eski durumlarina gelirler. Ama kumas ilk olculerine donemez. Su, yuksek isi, calkalama, sabun hepsi kumasin cekmesini kolaylastirir. Kumas birkac kez yikandiktan sonra olculeri belli bir dengeye ulasir ve ondan sonra yikandiginda cekmez.

Insanlar saatlerini nicin sol kollarina takarlar?

Ozel bir durum veya farkli olma dusuncesi yoksa insanlarin cogu saatlerini sol kola takar. Cunku cogunluk sag elini kullanmaktadir ve bu kolun daha hareketli olmasi nedeniyle saatin bir yerlere carpip zarar gorme olasiligi yuksektir. Zaten saatin kurma dugmesi 3 rakaminin yanindadir. Insanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten cikarmadan sag elle uzattiklari sol kollarindaki saati kurabilirler.

Bir hafta nicin 7 gundur?

Babilliler 7 gunluk haftayi zaman birimi olarak kullaniyorlardi. Ilk caglarda bilinen
bes gezegen ile gunes ve ayin sayisi nin 7 olusu bu sayiyi gizemli ve ugurlu kiliyordu. Daha sonra dinlerde gogun 7 kat olusu ve dogadaki ana renk sayisinin 7 olusu, muzik notalarinin 7 olusu sayinin onemini daha cok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapisini degistirerek hafta sayisini 10 yapti ama kabul gormedi. Rusya 5 gunluk hafta uygulamasina gecti, o da tutulmadi. Sonunda yine hafta 7 gun olarak kaldi.

Nicin otellerin kapilari doner kapidir?

Doner kapilarin tek amaci enerji tasarrufudur. Buyuk binalarin icerleri devamli olarak isitilir. Acilan normal kapidan iceri soguk hava rahatlikla girer. Eger normal kapi kullanilirsa hava degisimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden calisacaktir. Ozellikle cok kisinin girip ciktigi otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu icin doner kapi kullanilir. Doner kanatlar sicak havanin disari cikmasina, soguk havanin da iceri girmesini engeller.

Imdat cagrisi S.O.S 'in anlami nedir?

Cok kisi "Save our Ship" gemimizi kurtar; "Save our Soul" ruhumuzu kurtar; "Stop Other Signals" diger sinyalleri sozcuklerinin kisaltilmisi sanir. Oysa hicbiri degildir. Tamamen telgraf zamanindan kalma mors alfabesiyle ilgilidir. Imdat cagrisinin cok kolay akilda tutulabilmesi icin 1908 de uc cizgi, uc nokta, uc cizgi olan S.O.S secildi.

Doktorlar nicin dizimize cekicle vurur?

Bir sandalyeye rahatca oturup bacak bacak ustune atarken doktor dizkapaginin hemen altina, kasi kemige baglayan tedoma minik lastik bir cekicle vurdugu zaman bacak ileri firlar. Bu reflekste baldir kaslarindaki duyu sinirleri kasin genislemesine tepki verir ve yeni sinir sinyalleri olusturarak kaslara hafif bir basinc uygulandigini ve gerildiklerini omuriligine iletirler. Omirilik ise bu basinca dayanabilmesi icin kaslarin kasilmasi gerektigini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden gecmeksizin, yani beyin devrede olmadan dogrudan omuriligin komutlariyla gerceklesmektedir. Diz kapagi refleksi omuriligin isleyisi konusunda bilgi veren onemli bir tani yontemidir.

Tukenmez kalemin dolmakalemden farki nedir?

Kalemin tarihi yazininkinden de eskidir. Ilk insanlar sivriltilmis cakmak taslariyla duvar resimleri yapmistir. Murekkepli metal kalemler Romalilar tarafindan biliniyordu. Tukenmez kalem adi ile bilinen bilye uclu kalemin ilk modeli 1880 yilinda yapilmistir fakat ragbet gormemistir. Ucaklarin gelismesiyle gundeme tekrar gelir. Ucaklar 2-3bin metreye cikinca hava basinci oldukca azalir. Dolmakalem murekkebi basinc nedeniyle disari akarak kagidi ya da giysiyi lekeler. 2.Dunya Savasi'nda askeri ucaklarda kullanilan tukenmez kalem sonradan yayginlasmistir. Tukenmez kalemlerde murekkep kagida pirinc uctaki yuvaya yerlestirilmis minik bir bilye araciligiyla aktarilir. Fakat dolmakalemin ozelligi seckin ve yaziyi kaliteli kilmasidir.

Radyonun sesi acilinca pil daha cabuk mu biter?

Pille calisan portatif radyolarda sesin yuksekligi pilin omrunu etkiler. Radyo acik, sesi kapali durumu ile sesin sonuna kadar acik durumu arasindaki fark pillerin omurlerinin kisalmasina neden olur. Ses sonuna kadar acildiginda pillerden cekilen akim yuzde 30 artmaktadir. Bu durum, kucugunden buyugune, pille calisan ve ses yukselticisi olan butun radyo, teyp, volkmen vb. icin aynidir.

Horozlar nicin sabahlari erkenden oterler?

Sabah gunes dogarken otmek yalniz horozlara ozgu degildir. Kulaga en cok
horozun sesinin gelmesi, onun sesinin digerlerinden daha guclu olmasidir. Kuslarin buyuk cogunlugu
da ayni saatlerde agaclarda koro halinde oterler. Gun boyu hem horozlar hem kuslar bu otusu surdururler
ama seslerinin en guclu ciktigi zaman sabah saatleridir. Horoz ve kuslarin sabah gun
dogarken otmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmistir

Evlerimizdeki sinekler kisin nereye gidiyor?

Sineklerin her turu kisin ortadan kaybolur. Havalarin isinmasiyla birlikte ansizin ortaya cikarlar. Sinekler isiya
karsi cok hassastir. Gunes bulutun arkasina girdigi zaman olusan isi dusmesinden etkilenirler. Kis gunlerinde yasama sanslari yoktur. Olmeden once yumurtalarini topraga veya kuytuya gomerler. Lavra ve yumurtalar soguktan etkilenmez. Yaz sicaklari baslayinca yumurtalar catlar ve yine sinekli gunler baslar.

Termos nasil sicagi sicak, sogugu soguk tutuyor?

Tek nedeni vardir, vakum.Yani bosluk.Bir termosta icice gecmis iki kap vardir.Distaki metal bir kap olup icteki
genellikle bir cam sisedir.Ikisinin arasindaki hava ise bosaltilmistir.Tam olmasa da ureticiler tarafindan elde edilebilen tama yakin bir bosluk vardir.Vakumlu bir ortamda hava molekulleri de ilmadigindan isi iletilemez.Cismin isisi baslangicta ne ise o halde kalir.Icerden disariya, disardan iceriye isi gecisi olmaz.Boylece termosa konan sivi sicaksa sicak, soguksa soguk kalir.

Kuslar nasil konusabiliyor?

Her insan agziyla konusur ama konusabilmeyi saglayan asil organ beyindir. Beyinde olusan dusunceler dilimize ve dudaklarimiza aktarilir. Hayvanlar bu nedenle konusamaz. Papagan ve benzeri kuslarin yaptiklari konusma degil, mukemmel bir ses tinisi ezberi ve tekrardir. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuslarin ses organlari memeli hayvanlardan farkli olarak girtlakta degil gogus kafeslerinn dibinde, karin boslugunun derinliklerindedir. Kuslarin dogasinda ses taklit yetenegi vardir. Dogayla icice yasarken diger kuslarin seslerini
taklit ederek bir cesit iletisim saglarlar.

Kediler balik ve sutu nicin severler?

Kedilerin sudan hoslanmadigi bilinir. Ama aslinda kediler cok iyi yuzerler. Hava sartlarindan dolayi ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler. Evkedisinin balik sevmesinin yaninda kuslara ve farelere olan duskunlugunun nedeni evcillestirilmeden once Misir'da Nil vadisinde balik, kurbaga, kucuk kus ve fareleri avlayarak yasamis olmasidir. Zaten eski Misirlilar kedilerifare avcilari oldugu icin evcillestirmislerdir. Gunumuzde kedinin kuzey Hindistan ve Guneydogu Asya'da yasayan turleri irmaklarin kenarlarinda balik avlayarak yasamaktadir. Patileriile baliklari sudan disari atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski Misir'da kedi bakicilari onlari ekmek ve sutle beslemislerdir. Kedilerin sut zevkinin de Misirli bakicilarinin yarattigi beslenme aliskanligindan kaynaklanmaktadir.

Osmanlica Bilgisayar Terimleri)))))))

--------------------------------------------------------------------------------

Gorev cubugu: degnek-ul vazife
Cift tiklama: tikirti-ul tekerrur
Administrator: sahip-ul edevat
Software: edevat-ul yumusak
Hardware: edevat-ul civanmert
Anti spyware: mudafaa-ul hafiye
My documents: hazine-i evrak
Internet: all�me-i ul�l arz
Google: kasif-ul ali
Google earth: seyr-ul arz, kasif-ul arz
Denetim masasi: sehba-i saltanat
Cd rom: pervane-ul h�fiza
Ekran: perde-ul temasa
Kasa: kaide
Enter: duh�l
Virus: deyyus
Msn: elci
Hacker: deyyus-ul-ekber
Hata raporu: malumat-ul kabahat
Mail server: divan-ul mektubat
Messenger: havadisci
Chat: muhabbet ul zabi
Ctrl alt del: has timar zeamet

....alinti haberturk.com....