26 Mayıs 2007 Cumartesi

Öteki Kadın

Öteki kadın... Erkeğin ve kadının öteki kadını...

Kimi zaman kadınlar bilmezler "öteki kadın"ı ya da" öteki kadın" olduklarını. Bu "öteki kadın" biliyordur. O öteki kadındır, siz de başka bir "öteki kadın".

İlişkiler bitmiş, içinizi kemiren kimlikler ve sıfatlar artık gözden yitip gitmiştir. Adam yoktur çoktandır ortada... Ancak "öteki kadın" varlığını, adamın yokluğunda da sürdürmeye devam etmiştir. Bir gün nihai an gelir. "Öteki kadın"la gözgöze gelirsiniz, her seferinde gözlerinizi kaçırdığınız "öteki kadın"la. Müstehzi bakışlar artık düşüvermiştir. İlk defa birbirinizin yüzüne bakmaya cesaret edersiniz. Birbirinizin gözlerinde adamın yürüdüğü yolların haritasının çıkarmaya çalışırsınız. Bir zamanlar erkeğe dokunamamanızın nedeni olan bir kadın bedeni, erkeğe tekrardan dokunmaya çalıştığınız bir doku halini alır. Birbirinize sessizce bunca zamandır "öteki kadın"a nasıl dayanabildiğinizi sorarsınız... Sahi nasıl dayanmışsınızdır? Erkek, her ikinizi de ötekinin daha önemsiz olduğuna inandırabilmiş midir? Ya da böylesi bir uğraş vermiş midir?

Olgun kadını oynamış mıdır aranızdan biriniz? Bu oyun herhangi bir şey kazandıracak mıdır? Yoo, hayır, ikiniz de olgun kadın, ağır kadın triplerine girişip oyunu kazanmaya tenezzül etmemişsinizdir. Duyduğunuz kıskançlığı ortaya koymaktan ikiniz de hiç bir zaman çekinmemişsinizdir. İkiniz de sahip olmak istemişsinizdir, erkeğe... Hem bir erkeğe, hem de bir kadına sahip olmuşsunuzdur sonunda.

Öteki kadının saçının, gözünün rengi, tıpkı bir aşığın imgeleminde olduğu gibi mitleşmiştir, hayatınızda. Erkeğin aşk objesi, sizin şiddetli nefretinizin objesidir. O kadın, erkeğin olduğu kadar sizin de sevgilinizdir artık. Varlığınızdan duyduğu rahatsızlık, sizin onun varlığından duyduğu rahatsızlığı gölgede bırakacak denli kesiftir. İki kadın birbirlerine duydukları rahatsızlığı aynı zamanda bir hazza dönüştürüverirler. Öteki kadının varlığınızdan duyduğu rahatsızlık, varlığınızı onaylar. "Nefret ediyor, öyleyse varım".

Ortada iki kadın vardır. O kadın kim? Öteki kadın! Peki, siz kimsiniz? Öteki kadın!

"Öteki kadın" sizden daha iyidir. Daha güzel, daha akıllı, daha çekici... Keşke niteliksiz, pespayenin biri olsaydı da özgüveninizi böylesi bir yara alabilir şekilde konuşlandırmasaydı hayat demişsinizdir.

"Öteki kadın" sizin gibi biri değildir. Aptaldır, kadınlığın esamesini okuyamayacağınız vasıfsız haspanın tekidir. Böylesi bir seçimin nedeni nasıl anlaşılabilir? Sizin göremediğiniz ne görebiliyordur bu adam? Keşke daha çekici ve daha akıllı biri olsaydı da, böylesi bir seçim yapabilen bir adamın sizi onunla aynı kefeye koyduğunu görmez olsaydım dersiniz. İtiraf edersiniz sonra, adam salağın tekidir. Ama adam da sizin bir seçiminizdir, o zaman siz de bir salak olursunuz.

"Öteki kadın" tıpkı sizin gibidir. Bu kaderin garip bir oyunudur. Erkek hep aynı tip kadınlara vurgundur. Sizin siz olmanız pek önemli değildir, sadece bu prototipe uygun oluşunuz varlığınıza "neden" kazandırıyordur. Size benzeyen kadınlar varlığınızı yeni baştan tanımlar.

Sonunda oyun bitmiştir. En son kim kazanmıştı hatırlar mısınız? İlk defa iç burukluğu ya da küstahlık duymaksızın garip bir ifadeyle bakıverirsiniz birbirinize.. Şimdi belki de her ikinizden habersiz bir başkası alıvermiştir, oyunu. Siz ikiniz artık aynı safta, aynı kaygısızlığı taşımanın verdiği iç huzuru ile birbirinize ilk defa isminizle seslenirsiniz.

0 yorum: