22 Nisan 2007 Pazar

PatiklerMavi Patikler




Ihtiyar adam tapu dairesinden cikarken sevincliydi. Kendi kendine dusunuyordu; "-Oh. . be ferahladim. Olumlu dunya".


Oturdugu evin tapusunu, cocugunun ustune kaydettirmisti. Tapu dairesinde ciktiktan sonra bir kucuk lokantada ogle yemegini yedi, vakit gecirmek icin parklari dolasti. Bir parkta Cem Karaca'nin sarkisi caliniyordu; "Allah Yar! Allah Yar!".


Aksama dogru eve gitmek icin yola cikti. Bir yandan dusunceler icindeydi;


-Biz oldukten sonra bir suru islemle ugrasmasi gerek. Ne diye eziyet ceksin yavrum.


Oglunun kendisini nerdeyse zorla doktora goturusu aklina geldi; "-Kerata amma israr etmisti. Sagligima verdigi onem kadar, ziyarete gelmeye de onem verse ya. "


Bir an dalginlasti; "-Gerci, gelin bizle gecinmeye calismiyor ama." derin bir nefes aldi "-Bos ver canim, ne de olsa torunlarimin annesi. Esine, cocuklarina iyi baksin da." biraz da kendini teselli etmek icin soylendi .biz bu gun variz, yarin yoguz. "


Evine yaklasinca yine durgunlasti, "-Bakalim hanim ne diyecek? Gelin gelip-gitmiyor diye biraz kirgin ama.. " Dusunceler icinde zili calarken, guleryuzlu olmaya calisti; "-Yook, iyi oldu canim. Biz olunce oglan rahat edecek, kotu mu?"


Hanimi kapiyi acti. Gulumsemesini bozmamaya calisarak hanimina;


-Nasilsin hanim bu gun bakalim?


Hanimi elindeki cicek suladigi kabi gosterdi;


-Ne yapayim, bir iki cicekle ugrasiyorum yesillik olsun diye.


Eve girerken devam etti;


-Insan sehirde ozluyor cicegi, yesilligi.


-Eee. . koy gibi olmaz buralar tabii.


Kadinin durgun yuzunde aci bir tebessum dolasti;


-Koy gibi olmaz dimi? Simdi koyde olsak ne guzel olurdu.


Ihtiyar adam bir an yuzune bakti haniminin;


-Sen koyu pek sevmezdin! Gecen sene bir ay kalalim demistim de "-Ben torunlari ozlerim. " Diye tutturmustun.


Kadin, yuzunu ciceklere dogru dondu;


-Ne bileyim ben, dusundukce bunalir oldum buralarda. Insan cocuklugunun gectigi yerleri ozluyor. Agaclarin altinda, bahcelerde yurumeyi ozluyor.


-Allah Allah ! Tamam hanim gideriz. Sen iste yeter ki. Hele havalar isinsin biraz gideriz


-Havalar kim bilir ne zaman isinir. Beklemek sart mi?


-Yahu hanim, bunca yillik esimsin hala seni tam anladim diyemiyorum. Bir gun koye gitmem diye tutturuyorsun, bir gun de hemen gidelim diye. Dur da bu gun ne oldu anlatayim.


Kadin endiseyle bakti kocasina;


-Noldu, oglani mi gordun?


-Yok canim, nerden goreyim !


Koltuguna oturdu, koynundaki tapu kagidini cikardi.


-Bu nedir biliyor musun?


-Hayirdir?


-Hanim, yarin ne olacagi belli olmaz, vademiz gelir de olursek, oglumuz kapi kapi ugrasmasin, diye evin tapusunu onun ustune yaptim.


Haniminin tepkisini beklerken, onun yuzundeki aci gulusu gulumseme sandi. Hanimi fisildar gibi soylendi;


-Oglumuz da bu gun buraya gelmisti, ogleden once.


-Oylemi, vay hayirsiz. Demedin mi, 'uzun zamandir niye gelmiyon' diye. Seni uzulmesin diye soylemiyordum ama 'bizi unuttu', diye kizmaya baslamistim. Torunlari da getirdi mi?


-Murat'i getirmis. O da "-Sikildim, gidelim. " Deyip durdu.


-Vay kerata vay. Aksam gelse de ben de gorseydim. Neyse, hayirdir, gunduz vakti niye gelmis ?


Hanimi elindeki kapta suyu bitmis oldugu halde, cicekleri sular gibi durarak masadaki kagidi gosterdi;


-Su kagidi getirmis.


Ihtiyar adam, haniminin sesinde bir titreme hissetti ama emin olamadi. Icindeki sevinci kaybetmemeye calisarak masadaki kagida uzandi.


Bir mahkeme karari oldugunu gordu. Yasli kadin kizaran gozlerini kocasinin gormemesine dikkat ederek, esinin kolundan tuttu koltuga oturmasini sagladi, tekrar ciceklere dogru uzaklasti.


Ihtiyar adam, yakin gozlugunu cikardi ve icinden yavas yavas okudu. " Yasi ilerledigi ve akli muhakemesi yerinde olmadigina ve ekonomik varligini idare ve idame edemeyecegi, ekteki doktor raporuyla da tespit edildiginden, tasinir ve tasinmaz varliklarinin, resmi varisi oglu Suleyman tarafindan idaresine karar verilmistir. "


Resmi kagit, yasli adamin elinden yavasca yere kaydi. Basini yere egdi, kagida bos bos bakmaya basladi. Hanimi, gozlerini sildikten sonra ciceklerin basindan ayrilip yanina geldi. Esinin titreyen ellerini tuttu. Ihtiyar adam, oglunun neden kendini doktora goturdugunu anlamisti. Yuregindeki siziyi bastirmaya calisarak;


-Uc senedir ugramadik, koydeki ev ne haldedir?


-Canim ne olacak, bir gun de temizlerim ben.


-O evde, dizlerin usurdu senin.


Ihtiyar kadin, daralan gogsunu hafifce bastirdi, "Yuregimin usumesi daha kotu diye dusundu".


-Merak etme, usumem.usumem.


-Yarin mi gidelim diyordun?


-Sen bilirsin bey.


-Esyalari bir taksiye atarsak, Son otobuse yetisiriz.


-Olur. . Koyde zaten iyi kotu esya var, ben hemen hazirlanirim.


-Hazirlan. Su kagidi da tapuyla beraber masaya koyuver, oglan gelince aramasin.


Ihtiyar adam, icinden dusunuyordu, "-Dunya fani, Allah Yar"


Ihtiyar kadin, birileri gelmeden gitmek ister gibi telasla hazirlaniyordu. Giysileri bir cantaya tikistirdi. Fotograflari duvardan toplarken oglununkine bir an bakti, aldi, bir an dusunup cantaya koymaktan vazgecti. Masadaki kagitlarin ustune ters olarak birakti. En son duvardaki bir kucuk patigi aldi, optu. Bu buyuk torununa ordugu ama kucuk gelmeye baslayinca hatira olarak sakladigi mavi patiklerdi. Cantaya, fotograflarin ustune yerlestirirken, mavi patiklerin ustune dusen goz yaslarini yavasca sildi.

0 yorum: