23 Mayıs 2007 Çarşamba

türkiyenin en sansli kizlari: kardelenlerimiz

Onlar tam da masal kahramanı Sinderella gibiler. Rüyalarını gerçekleştirmiş bu sinderellaların gözlerindeki mutluluk parıltıları onların elinden tutanlar için de gurur kaynağı oldu.



Yoksul Anadolu kızları, İstanbul'un en gözde kolejlerinden birinde okuyacaklarını hayal bile edemezdi ama şimdi tam 26 kız çocuğu bu okuldalar. TED'in onlara verdiği eğitim bursu sayesinde, önlerinde parlak bir geleceğe uzanan yolda yürümekteler şimdi..



Anadolu'nun bir çok yatılı okulunda da onlarca kız çocuğu, "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları" projesi kapsamanda okuyorlar.. Sımsıkı sarıldıkları kitapları, umutlarını büyüttükleri yatakhanelerinde şimdiden doktor, mühendis öğretmen olarak düşlüyorlar kendilerini..



Turkcell: 5 bini 100 bin'lere çıkartalım
Türkiye'nin köklü okullarından TED'de burslu okuyan 26 kız çocuğu, bu okulda eğitimlerinden neler öğrendiklerini, müzikteki, resimdeki yeteneklerini gururla sergilediler. Geçtiğimiz Cuma, TED 'in toplantı salonunda sahne ışıkları bu kez onların bu hünerlerini aydınlattı.







En çok alkışlanan ise oluşturdukları orkestraydı. Keman resitaliyle, ustaca konuşturdukları enstümanlarıyla şaşkınlık yaratılar.. Hatta öğrendikleri ebru sanatında de neleri yaratabileceklerini gösterdiler Küçük kızlardan bazıları altlarında imzaları olan ebru tablolarını Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e onurla hediye ettiler. Sadece çalınan kemanlar, yapılan resimler değildi elbette paylaşılanlar.. ''Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları'' projesi çerçevesinde 4 yıldan bu yana neler yapıldığını, hangi mesafelere gelindiğini, proje ile ilgili rakamları, istatistikleri, süreçleri, şimdi gelinen noktaları öğrendik..



Yazgıları değişti
Eğitim anlamında en önemli projelerden biri ''Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları''.. Anadolu'nun farklı illerinde yaşayan yoksul kızların hayatını 360 derece değiştiren bir uygulama bu. O topraklarda, "soframızda yeri öküzümüzden sonra gelen" kadınların, aynı yazgıyı paylaşan çocuklarının umutlarını yeşerten, annelerinden farklı bir gelecek vadeden bir organizasyon.. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve TED Koleji tarafından ortaklaşa yürütülen bir çalışma Turkcell'in sponsorluğunda aksamadan yaşatılmaya devam ediyor.. Meyveleri ise tam 5 bin tane yoksul Anadolu kızının eğitimden nasibini alması..



Eğitim için ellerinden tutulan kızlar, aynı zamanda liseden sonra üniversite sınavlarında da başarı gösteriyorlar. Proje kapsamında bu kızlara üniversite bursu da sağlanıyor. Projenin ilk yılı 46, önceki yıl 74, geçen yıl ise 123 çağdaş kız üniversite sınavında başarı gösterdi. Bu yılki sayı ise geçen yıla göre yine fazlaydı...



''Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları'' projesinin bir çok aşaması vardı. 26 kız öğrenciye TED İstanbul Koleji'nde öğrenim bursu verilmesi bu çalışmanın bir başka aşaması idi.. İnsan düşünmek bile istemiyor ama kimbilir belki de 13 yaşlarında evlendirilip, küçücük yaşta "anne" olmak üzerine kuruluydu yazgıları. Ama şimdi ellerinde bir elde kitap öteki elde bir enstrüman.. Resimden spora kadar bir çok alanda başarı gösterdikleri onlarca uğraş.. TED İstanbul Koleji'nde yatılı ve burslu eğitim gören bu 26 kızın basınla tanıştırılması sırasında, onların köylerindeki özel öykülerine mikrofon tutuldu o gün....



"Başkalarını da içine çeker miyiz"
ÇYDD Başkanı Türkan Saylan toplantıda "Herkes içindeki bizi çıkarmalı" diyordu. Bencilliğin daha fazla itibar gördüğü çağımızda "biz" bilincinin öneminin altını her seferinde çiziyordu. Sponsor Turkcell'in Genel Müdürü Muzaffer Akpınar ise farklı bir boyuttan söz ediyordu:



"Bu proje için gerçekten çok heyecanlanıyoruz. Daha f azla sosyal sorumluluk projesine imza atmaya çalışıyoruz. Bu proje gerçekten bizim takım olarak da, birey olarak da varlığımızın önemli sebeplerinden bir tanesi.. Çünkü para kazanmak, şirket kurmak, büyütmek bir Türk şirketi olarak çok önemli bizim için... Ancak bizim birey olarak, bu memleketin bir evladı olarak en üzerinde titrediğimiz yapılardan biri de eğitim ve eğitime katkıdır. Bu projeye 4 senedir emek verdik. İlk iki senesinde çok sesimizi çıkarmadık. Yapılanlar kendi içinde olur dedik. Anadolu ruhuyla, 'hayır hayırdır' dedik sustuk. Ama sonra düşündük: Acaba bahsetsek, acaba örnek olur muyuz? Başkalarını da içine çeker miyiz? Onun için de anlatmaya başladık. Bugün meyvelerini alıyoruz ..başka şirketlerin de katıldığını görüyoruz. 5 bini 50 bin'e, 100 bin'e çıkarmak için çalışmaya devam ediyoruz. Bunu bir görev addediyoruz."



Gerçek bir romanın kahramanı

Aynı zamanda "Kardelenler" olarak da anılan bu kızlar, kendi öykülerini yansıtan bir de kitaba sahiptiler. Ünlü yazar Ayşe Kulin, geliri onların eğitimine bırakılacak bir öykü kaleme almıştı geçen yıl. Bu gerçek yaşam öykülerini okuyan herkes "gerçeğin ta kendisi" hakkında bilgi sahibi olmuştu. Yaşıtları zorunlu olarak İstanbul'a gelip, sokaklarda mendil satıp, soğuklarda araba camı silerken tehlikelerin kol gezdiği caddelerde para kazanmaya itilirken bu kızlar "şansı" yakaladıklarının farkındaydı. Onların o gün sahnede, gerçek bir romanın kahramanı olarak gözleri parıldıyordu.



Çelik'in çocukluğu
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yoksul çocukların eğitimini hedefleyen bu organizasyonla ilgili olarak farklı düşüncelerinden de söz etti. Örneğin özel okulların daha da teşvik edilmesi gerektiğini söyledi ve bu okullardan alınan KDV oranının yüzde 1'lere indirilmesi gerektiğini anlattı. MEB'in yürüttüğü "Haydi Kızlar Okula Kampanyası" kapsamında eğitim gören kızların sayısının her yıl arttığını vurguladı.



Bir başka nokta ise kendi çocukluğu idi. Onun da geçmişine yoksulluk damga vurmuş. Milli Eğitim Bakanı Çelik, çocukluğunda ilkokul olmayan bir köyde geçirmiş. Köyünden kalkıp 8 saat yürüyerek okula gitmek zorunda kalmış... Devamı şöyleydi anılarının: "Ben, ikinci sınıftaki bir çocuğun bacaklarıyla 8 saat yürüyerek başka bir köydeki ilkokula gidiyordum. Kış bastıracağı sırada beni, başka bir şehirdeki parasız yatılı okuluna yolladılar. Parasız yatılı olmasaydı ben ilkokula bile gidemezdim!" Dolayısıyla Bakan, Türkiye'deki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları'nın (PİO) önemine de değiniyordu.. Belki de bu kızlardan biri yıllar sonra mecliste bir bakan koltuğundan konuşacak.. Bu proje olmasaydı, ben şimdi bir bir köyde 15 çocuğu ve iki kumasıyla yaşayan bir kadın olacaktım" diyecek belki de

Mavi forum

0 yorum: