5 Haziran 2007 Salı

kadınların bası saolsun feminizm çöktü...

Kadınlarıın yıllarca ayakta tutmaya çalıştığı feminizm akımı çöktü.

'Feminist söylem' değişiyor. Yıllarca kadınların iş güç sahibi olup kariyer yapması gerektiğini savunan akım, 'tercihli' versiyonuyla çocuk yapıp evde oturmanın erdemini kabul ettirme telaşında...

Betty Friedan, 1963'te yayımlanan kitabı 'Feminizmin Gizemi'yle kadınları evlenip çocuk yapmak dışında kendi bireysel kimliklerini bulmaya çağırarak ABD'de çığır açmıştı. Ancak son zamanlarda göze çarpan gelişmeler, şubatta ölen Friedan'ın kemiklerini sızlatacak nitelikte. ABD'li kadınlar, iş hayatı ve kariyere sırtlarını dönüp kendilerini bir kuşak önceki anneleri gibi evlerine ve çocuklarına adıyorlar. Tabloya bakınca, feminist hareketin 70'li ve 80'li yıllarda edindiği kazanımlardan geri adım atıldığı görülüyor.

Ancak şimdi, kariyer sahibi kadınların kendi tercihleriyle 'yuva'larına dönmelerinin de bir feminizm türü olduğu söyleniyor. Yeni tartışmanın tarafları, bu akıma bir isim de bulmuş: 'Tercihli feminizm'...

Kaliforniya'da işlerini terk edip ev kadını olmayı seçen bir grup kadının çıkardığı 'Total 180!' adlı dergi, yeni akımın bayraktarlarından. 'Evrak çantasından bebek bezi çantasına' 180 derecelik bir dönüş yapan kadınların dergisi Total 180!'i, hazırlayanlar, 'Profesyonel yaşamdan ev kadınlığına dönenlerin dergisi' olarak tanımlıyor.

'Acı verici sonuçlar maskeleniyor!'
Total 180! ve çevresindeki kadınlar azınlıkta değil. ABD'deki Brandeis Üniversitesi'nden Linda Hirshman'ın 1996'da evlenen kadınları gözlemleyerek yürüttüğü araştırmada vardığı sonuç dikkat çekici. Gazetelerde evlilik ilanları yayımlanan kadınların yedi-sekiz yıl sonraki durumunu gözleyen Hirshman, çocuk sahibi olmuş eğitimli kadınların 30'undan sadece beşinin tam zamanlı çalıştığını ve ancak yarısının bir işte çalışmayı sürdürdüğünü gördü.

Bulduğu sonuçlardan memnun olmayan Hirshman, Friedan'ın 1963'te başlattığı feminizm akımının zayıfladığı görüşünde. Kadının hür iradesiyle yaptığı her tercihin 'feminizm' olarak etiketlenmesinin, toplumsal yaşamdaki aşağı konumunu normalleştireceğini savunuyor. Aileyi, kamusal alanla kıyaslandığında insan gelişimi için çok daha az imkânın bulunduğu bir kurum olarak niteleyen Hirshman'a göre, kadının kariyer fırsatlarını çöpe atarak evde çocuk bakmayı seçmesi, feminist bir tercih değil.

'Modern Kadın Hareketi Amerika'yı Nasıl Değiştirdi' kitabının yazarı Ruth Rosen de 'tercihli feminizm' tanımından rahatsız. "Kadınların bir seçim hakkının olması, aynı kadınların yaptıkları seçimlerin yarattığı acı verici sonuçları maskeliyor" diyen Rosen'e göre, aslında çok az sayıda kadının gerçekten seçim yapma şansı bulunuyor.

Demir: Önemli olan bilinçli tercih
Türkiye'den feminist dergi Pazartesi'nin yazıişleri müdürü Beyhan Demir ise kadının her hür seçiminin feminizm olarak adlandırılamayacağı görüşünde. "Önemli olan bilinçli tercih. Tercih edilen konum, ataerkil kültürün taşıyıcısıysa feminizm olarak adlandırmak mümkün değil" diye konuşan Demir, kadının eve dönmesini konu alan bir söylemin feminizmin bir türü olarak kabul edilemeyeceğini, bu düşüncenin feminizm içi bir tartışma olmaktan ziyade 'anti feminist' bir tartışma olduğunu düşünüyor.

Radikal

Feminist arkadaşlara duyurulur

Mavi forum

0 yorum: