25 Nisan 2007 Çarşamba

Indirim

INDIRIM




Cuneyd Suavi

AYAKKABICI, yeni getirdigi mallari vitrine yerlestirirken, sokaktaki bir
cocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak uzere oldugundan, spor
ayakkabilara ragbet fazlaydi. Gerci mallar luks sayilmazdi ama, kucuk bir
dukkan icin yeterliydi. Onlarin en guzelini on tarafa koyunca, cocuk
vitrine dogru biraz daha yaklasti. Fakat bir koltuk degnegi kullanmaktaydi .
Hem de guclukle..

Adam ona bir kez daha goz atti. Ustundeki pantolonun sol kismi, dizinin alt
kismindan sonra bostu. Bu yuzden de saga sola ucusuyordu.

Cocugun baktigi ayakkabilar, sanki onu kendinden gecirmisti. Bir muddet
oyle durdu. Daldigi hulyadan cikip yola koyuldugunda, adam dukkandan disari
firlayip:

- Kucukk!. diye seslendi. Ayakkabi almayi dusundun mu? Bu seneki modeller
bir harika!.

Cocuk, ona donerek:

- Gercekten cok guzeller!. diye tebessum etti. Ama benim bir bacagim
dogustan eksik.

- Bence onemli degil!. diye, atildi adam. Bu dunyada her seyiyle tam insan
yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacagi. Kiminin de akli ya da im�ni.

Kucuk cocuk, bir sey soylemiyordu. Adam ise konusmayi surdurdu:

- Keske imanimiz eksik olacagina, ayaklarimiz eksik olsa idi.

Cocugun kafasi iyice karismisti. Bu sefer adama dogru yaklasip:

- Anlayamadim!. dedi. Neden oyle olsun ki?

- Cok basit!. dedi, adam. Eger imanimiz yoksa, cennete giremeyiz. Ama
ayaklar yoksa, problem degil. Zaten orda tum eksikler tamamlanacak. Hatta
sakat insanlar, saglamlara oranla, daha fazla mukafat gorecekler...

Kucuk cocuk, bir kez daha tebessum etti. O gune kadar cektigi acilar,
hafiflemis gibiydi. Adam, vitrine isaret ederek:

- Baktigin ayakkabi, sana yakisir!. dedi. Denemek ister misin?

Cocuk, basini yanlara sallayip:

- Uzerinde 30 lira yaziyor, dedi. Almam mumkun degil ki!.

- Indirim sezonunu, senin icin biraz one alirim!. dedi adam. Bu durumda 20
liraya duser. Zaten sen bir tekini alacaksin, o da 10 lira eder.

Cocuk biraz dusunup:

- Ayakkabinin diger teki ise yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?

- Amma yaptin ha!. diye guldu adam. Onu da, sag ayagi eksik olan bir cocuga
satarim.

Kucuk cocugun akli, bu sozlere yatmisti. Adam, devam ederek:

- Ustelik de ogrencisin degil mi? diye sordu.

? Ikiye gidiyorum!. diye atildi cocuk. Uce gectim sayilir.

? Tamam iste!. dedi adam. 5 Lira da ogrenci indirimi yapsak, geri kalir 5
lira. O da zaten pazarlik payi olur. Bu durumda ayakkabi senindir, sattim
gitti!.

Ayakkabici, cocugun saskin bakislari arasinda dukkana girdi. Icerdeki
raflar, onun begendigi modelin aynisiyla doluydu. Ama adam, vitrinde olani
cikartti. Bir tabure alip dondukten sonra, cocugu oturtup yeni ayakkabisini
giydirdi. Ve cikarttigi eskiyi gostererek

- Benim satis islemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.

- Saka mi yapiyorsunuz? diye kekeledi cocuk. Onun tabani delinmek uzere.
Eski bir ayakkabi, para eder mi?

- Sen cok c�hil kalmissin be arkadas.. dedi, adam. Antika esyalardan
haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu
yuzden ayakkabin, bence en az 30- 40 lira eder.

Kucuk cocuk, art arda yasadigi soklari, uzerinden atabilmis degildi.
Mutlaka bir ruyada olmaliydi. Hem de hayatindaki en guzel ruya. Adamin,
heyecandan terleyen avuclarina sikistirdigi kagit paralara goz gezdirdikten
sonra, 10 liralik banknotu geri vererek:

- Bana gore 20 lira yeterli.. dedi. Indirim mevsimini baslattiniz ya!..

Adam onu kiramayip parayi aldi. Ve bu arada yanagina bir opucuk kondurdu.
Her nedense ici icine sigmiyordu. Eger butun mallarini bir gunde satsa,
boyle bir mutlulugu bulamazdi.

Cocuk, yavasca yerinden dogruldu. Sanki koltuk degnegine ihtiyac
duymuyordu. Simsicak bir tebessumle tesekkur edip:

- Babam hakliymis!. dedi. Sakat oldugum icin, uzulmeme hic gerek yok!.?
demisti..

0 yorum: