23 Nisan 2007 Pazartesi

Yahudiler ve Muslumanlar

Israil ve Filistin meselesi incelenirken, her Muslumanin akilda tutmasi gereken bazi temel prensipler vardir. Cunku meselenin yanlis algilanmasi, son derece yanlis sonuclara yol acabilir. Israil ordusunun zulmu nedeniyle, bununla hicbir ilgisi bulunmayan Musevi insanlara tepki gostermek veya bazi Filistinlilerin teror eylemleri nedeniyle Filistin davasinin haksiz gorulmesi gibi. Iste bu yanlis algilamalara karsi asagidaki prensiplerin cok iyi anlasilmasi gerekmektedir:

1. Muslumanlarin, Yahudilere bakis acisi Kuran'da bildirildigi gibi olmalidir. Allah Kuran'da Yahudilerin tipki Hiristiyanlar gibi 'Ehl-i Kitap' olduklarini bildirmektedir. Muslumanlarla Kitap Ehli arasindaki iliskinin nasil olmasi gerektigi de yine Kuran'da tum detaylari ile bildirilmistir. Kitap Ehli tipki Muslumanlar gibi Allah'in varligina ve birligine inanmaktadir. Bu, Muslumanlar ile aralarindaki 'ortak kelime'dir ve Muslumanlar, Kitap Ehlini en guzel sekilde, ortak kelimede bulusmaya davet etmekle yukumludurler. Muslumanlarla Kitap Ehli arasinda her turlu sosyal iliski, adalet, baris ve guvenlik cercevesinde olmalidir. Dolayisiyla Muslumanlarin, Yahudilere karsi tutumu her zaman icin uzlasmaci, bagislayici ve hosgoruludur. Aslinda bu ahlak, Muslumanlarin tum insanlara gostermekle yukumlu olduklari, Allah'in razi oldugu ahlaktir.


Kudus'un Muslumanlar icin en kutsal yeri olan Kubbet-us Sahra'nin icinden bir gorunum.
Allah Kuran'da, Muslumanlara, musrik insanlara (yani Allah'tan gelen vahye uymayan putperestlere) bile guvenlik saglamalarini emreder: "Eger musriklerden biri, senden 'eman (guvenlik) isterse', ona eman ver; oyle ki Allah'in sozunu dinlemis olsun, sonra onu 'guvenlik icinde olacagi yere ulastir..." (Tevbe Suresi, 6) Musriklere gore Muslumanlara cok daha yakin bir inanc ve ahlaka sahipolan Kitap Ehlineise, daha da fazla saygi, hosgoru ve yardimseverlik gostermek gerekmektedir.

2. Tarih boyunca Muslumanlarin bu ahlaklari, Yahudilerin zorluk ve sikinti icinde olduklari cesitli donemlerde Islam topraklarina siginmalari ile neticelenmistir. Ispanya'dan surulen Yahudilere, Osmanli Imparatorlugu kapilarini acmis ve yurtlarindan cikarilan binlerce Yahudiyi Osmanli barindirmistir. Hiristiyan dunyasinda sik sik rastlanilan antisemit baskilara Islam topraklarinda hicbir zaman rastlanmamistir. Islam topraklarinda, Yahudiler ve Muslumanlar birarada, huzur ve guvenlik icinde kardesce yillar boyunca yasamislardir. Bu guvenlik ortamini saglayan Islam ahlakidir.

3. Tevrat'ta Yahudilere yeryuzunde toprak isgal etmek, kan dokmek, bozgunculuk cikarmak degil, baris ve huzur saglamak emredilmektedir. Gunumuzde bazi Siyonistlerin bazi Muharref Tevrat pasajlarini yaptiklari zulme kaynak olarak gosterdikleri dogrudur. Ancak bu son derece carpik bir durumdur. Bu kisilerin kendi teror ve vahsetlerini mesrulastirabilmek icin saptiklari bu yolun yanlis oldugunu anlatmak ise oncelikle samimi dindar Yahudilerin sorumlulugudur. Nitekim, sayilari son zamanlarda gittikce artan, Yahudi din adamlari ve toplumun onde gelenleri bu carpik zihniyete karsi seslerini yukseltmektedirler.


II. Dunya Savasi yillarinda yasanan soykirim, Yahudilerin tarihte maruz kaldiklari en buyuk zulumlerden biriydi. 6 milyon Yahudinin yasamina mal olan bu korkunc vahsetin failleri ise pagan (putperest) bir ideolojiye sahip olan Nazilerdi.
4. Toplumlarini dogru yola davet eden bu vicdan sahibi Yahudiler ile Muslumanlar ortak degerlere sahiptirler. Islam da Yahudilik de Ilahi dinlerdir. Her iki dinin de inanc esaslari ortaktir. Yahudiler de Muslumanlar da ayni Allah'a iman etmekte, Allah'in gonderdigi peygamberlere sevgi ve saygiyla itaat etmektedirler. Hepimiz Allah'in kullariyiz ve O'na donecegiz. Hepimiz icin asil onemli olan Allah'in rizasini, rahmetini ve cennetini kazanabilmektir.

Hz. Ibrahim, Hz. Ishak, Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Suleyman Yahudiler icin ne kadar onemli ise, Muslumanlar icin de en az o kadar onemlidir. Muslumanlarin Yahudilere ve Hiristiyanlara cagrisi Kuran'da soyle bildirilmistir: "Bize ve size indirilene iman ettik; bizim Ilahimiz da, sizin Ilahiniz da birdir ve biz O'na teslim olmusuz." (Ankebut Suresi, 46)

5. Tarihin cesitli donemlerinde, Yahudiler pek cok haksiz zulme ve hatta soykirima maruz kalmislardir. Bu vahsetleri hazirlayan ana oge antisemitik ideolojilerdir. Antisemitizm, 20. yuzyilda da pek cok felakete imza atmistir. Genelde, Yahudi dusmanligi olarak anlasilan bu terimin asil manasi Sami dusmanligidir, yani Sami irkindan gelen, diger bir ifadeyle semitik milletlere karsi duyulan nefreti ifade eder. Semitik milletlere dusmanligin asil nedeni ise, onlara vahyedilmis bulunan Ilahi dinlere karsi duyulan nefrettir. Bir diger ifadeyle Nazizm ve benzeri fasist ideolojilerde gorulen "Yahudi dusmanligi", aslinda "din dusmanligi"dir. Dolayisiyla antisemitizm, hicbir Musluman tarafindan benimsenmesi mumkun olmayan pagan (putperest) bir ogretidir. Antisemitizmi savunan ve korukleyen ideologlara baktigimizda ise, bu kisilerin putperest geleneklere donusu savunan, yani savasci, acimasiz, kan dokmekten zevk alan, sinir tanimaz, barbar ahlakli kisiler oldugunu goruruz. Bunlar, peygamberlerin getirdigi, barisi, tevazuyu, sevgiyi, merhameti savunan hak din ahlakina karsi olan kimselerdir. 19. yuzyilda dogan yeni-putperestlik akimi, bir taraftan din dusmanligini koruklerken, bir yandan da fasizm ve antisemitizm ideolojilerini dogurmustur. Yakin gecmisin en siddetli antisemitizm savunucusu olan Nazi ideolojisinin temellerine bakildiginda, Hitler'in ve yandaslarinin gercek anlamda birer putperest olduklari acikca gorulmektedir. Bu gibi zalimlere karsi Muslumanlar ve Yahudiler ayni saftadirlar.

6. Antisemitizmin gercek anlaminin gozden kacmasi, zaman zaman kavram kargasalarina neden olabilmekte ve bu durum ozellikle Siyonistler tarafindan suistimal edilmektedir. Siyonizmin vahsi uygulamalarini, saldirgan ve isgalci eylemlerini elestirmek, soz konusu ideolojinin carpikliklarini gozler onune sermek, kisaca Siyonizm elestirisi yapmak belli cevreler tarafindan kasitli olarak antisemitizm gibi lanse edilmeye calisilmaktadir. Oysa antisemitizm ile Siyonizme karsi cikmak arasinda hicbir paralellik yoktur. Oncelikle Siyonizm de tipki antisemitizm gibi din disi bir ideolojidir. Tum din disi ideolojiler gibi saldirganligi ve acimasizligi savunur, cinayeti, katliami, tecavuzu, vahseti mesru gorur. Irkci ve sovenist bir ideolojidir. Din ahlakinda ise ayrimcilik yoktur. Insanlar irklarina, cinsiyetlerine, etnik kokenlerine, sahip olduklari maddi imkanlara gore degerlendirilmezler, Allah katinda bir insani ustun kilan takvasidir. Dolayisiyla din ahlakini yasayan ve vicdan sahibi bir insanin, Siyonizmi elestirmesi ve bu tehlikeli ideoloji ile fikri alanda mucadele etmesi son derece olagandir. Ustelik gunumuzde Siyonizmi ve Siyonist uygulamalari yalnizca Muslumanlar degil, sagduyulu Hiristiyanlar ve Yahudiler de siddetle kinamaktadirlar.


Nazi zulmune (solda) maruz kalan Yahudilerin Filistinlilere zulmetmesi (sagda) buyuk bir celiskidir.

Bu hususlar Yahudiler ve Muslumanlar arasindaki iliskinin belirleyici yonleridir. Bir Muslumanin Yahudilerle ilgili her dusunce ve davranisinda, bu gercekleri goz onunde bulundurmasi gerekir. Ayni sekilde Yahudilerin de Siyonist ideolojinin etkilerinden tamamen siyrilarak, tarafsiz bir tutum ile olaylari degerlendirmeleri, vicdanlarinin sesini dinleyerek hareket etmeleri gerekmektedir.

Arap-Israil sorununun cozumu icin kritik onem tasiyan gercek, Islam'in ve Yahudiligin ozundeki ortak inanclar ve ahlaki degerlerdir. Bu inanclara ve bu degerlere uymak, bunlari ogreten Ilahi hukumlere samimiyetle sarilmak, her iki halkin da kurtulus yoludur. Muslumanlar Islam ahlakini, Yahudiler ise Hz. Ibrahim'in ve Hz. Musa'nin ahlakini samimi olarak yasayip uyguladiklarinda, Sosyal Darwinizm veya Marksizm-Leninizm gibi ideolojilerin kalintilarindan tam olarak kurtulduklarinda, hem kendileri huzura kavusacaklar hem de bir yuzyildir kaos icinde olan bolgeye baris getireceklerdir.

0 yorum: