19 Nisan 2007 Perşembe

kapi

Herkes unlu sihirbaz Harry Houdini'nin adini duymustur. Yanina hicbir
gerec almadan, yalnizca giysileriyle girdigi herhangi bir hapishaneden bir
saatten once kurtulacagini iddia eder ve bununla ovunurdu
Ingiliz Adalar'indaki kucuk bir kasaba Houdini'yi davet etti. Houdini
kasabanin yeni hapishanesine geldiginde, hapishanedeki bir hucreye
yerlestirildi. Heyecan doruktaydi. Kapilar kapandiginda hic kimse onun o
hucreden cikabilecegine inanmiyordu.
Houdini'nin kemerinde yirmibes santimlik bir celik parcasi vardi ve butun
kilitleri onunla acardi. Otuzuncu dakikanin sonunda, yuzundeki kendine guven
ifadesi yok olmustu. Bir saat doldugunda artik ter dokmeye
baslamisti.
Ikinci saatin sonunda kapinin uzerine yigildi ve kapi o anda kendiliginden
acildi. Kapiyi kilitlememislerdi. Kapi yalnizca Houdini'nin kafasinda
kilitliydi. Biraz itse acilacakti kapi, ama kapinin kilitli oldugunu
dusundugu icin bunu denemedi bile.
Sans kapilari da aynen boyledir. Kilitli olduklarini dusunup, acmayi
denemeyiz bile. Fakat bazen yapmaniz gereken tek sey, soyle hafifce
dokunuvermektir kapiya...
Karsimiza oyle kapilar cikiyorki bazen dunyanin kosusturmacasindan bu
kapilarin kilitlimi yoksa acikmi olduguna bakmak aklimizdan bile gecmiyor...
Bence biraz daha dikkat biraz daha kendimize vakit ayirabilsek ... Sevgiyle
kalin kapilarinizin kilitli olmamasi dilegiyle...

0 yorum: