5 Mayıs 2007 Cumartesi

Nedenlerini Bilmediklerimiz...?

1 Nisan sakasinin kokeni nedir?


1564 yilinda Fransa krali IX Charles, yil baslangicini Ocak ayinin birinci gunune aldi. Daha once
Avrupada yaygin olan yil baslangici Mart 25 idi. O zamanki iletisim sartlarinda IX
Charles'in bu karari fazla yayilamadi. Duyanlar ise protesto amaciyla eski adetlerine
devam ettiler.1 Nisan'da partiler duzenlediler. Digerleri ise onlari Nisan aptallari olarak
nitelendirdiler.1 Nisan'a butun aptallarin gunu adini verdiler. Bu gunde digerlerine surpriz
hediyeler verdiler, yapilmayacak partilere davet ettiler, gercek olmayan haberler urettiler. Yillar
sonra Ocak ayinin yilin ilk ayi olmasina alisilinca, Fransizlar 1 Nisan gununu kendi kulturlerinin
parcasi gorerek devam ettirdiler. Oradan da butun dunyaya yayildi.

Insanlar nicin icki kadehlerini tokustururlar?

Bu konuda iki ayri aciklama vardir. 1) Insanlarin bes duyusunu tatmin
amaciyla sarap kadehini sofrada cin sesiye tokusturmak. Sarabin rengi, gorme; diliyle
tat alma; burunla koklama;eliyle dokurma,ve cin sesiyle isitme. Sarap butun duygulari tatmin
eder anlamini tasir. 2)Antik caglarda bir insanin dusmanini yemege davet edip,ona
zehirli icki sunmasi dogal sayiliyordu. Ev sahibi ickinin zehirsiz oldugunu kanitlamak icin
kendi ickisini havaya kaldirir ve misafirin ickisinden bir yudumun kendi kadehine dokulmesini isterdi.
Sonra ayni anda ickilerini icerlerdi. Misafir boyle durumda ev sahibine guvenini gostermek icin
kadehini ev sahibinin yukari kaldirdigi kadehe hafifce vurur, cin sesiyle ickiyi denemeye gerek olmadigini gosterirdi.

Cinliler yiyeceklerini nicin cubukla yerler?

Cinlilerin yemek yeme aliskanliklarinin yiyeceklerini cok kucuk parcalar halinde
yemelerinden cubuk kullandiklari anlasiliyor.Cinde eskiden yalnizca zenginler masada otururlardi.
Halkin cogunlugu tabaklari ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarini tutar, oteki
elleriyle cubuk kullanarak beslenirlerdi. Hizla artan nufus yuzunden yiyecek sikintisi ceken
cinliler onlerindeki yiyecegi kucuk parcalar halinde cogaltarak yiyorlardi. O zamanlar agac
sikintisi nedeniyle de tahta kullanimi kisitliydi. Masa kullanimi bu yuzden cok zordu. Cubuklar
fildisinden ve kemikten yapilirdi.

Dunyanin en cok soylenen sarkisi hangisidir?

Bu sarki"Happy birthday to you" dur. Sarkinin asil kaynagi Amerika'li iki kiz kardese aittir.
Orijinal adi " Good Morning to All" yani " hepinize gunaydin"dir. Daha
sonra guftesi degistirilerek butun dunyaya yayilmistir. Fakat telif hakki kardeslere
aittir, onlardan sonra da Warner/chappel muzik sirketine gecmistir. Muzik ticari amacli kullanildigi zaman sirkete odeme yapma zorunlulugu vardir.

Yapistiricilar nasil yapistiriyor?

Yapistiricilarin sagladigi yapisma olayi aslinda kimyasal bir reaksiyondan baska bir sey degildir. Gunumuzde imalatcilar yapistiricilari sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapisma olayinda benzer
veya ayri malzemeden iki madde, bir de yapiskan gerekir. Burada en onemli gorev yapistiricidadir.
Yapistiricinin molekullerinin diger iki madde molekulleri ile birlesme egilimi gosterir bir yapida olmasi gerekmektedir.

Mezara nicin cicek konulur?

Ilk olarak Misir Firavunu Tutamkamon'nun milattan once 1346 da oldugunde mezarinin
cicekten tacclarla kaplandigi saptanmistir. Kuzey Avrupada ise M.O 2000 yillara kadar
mezara cicek kondugu belirlenmistir. O zamanlarda bu ciceklerin amaci iyi ruhlari cekme,
kotau ruhlari kovma amaciylaydi. Sonradan ise asil amac cesetler cururken cikan
kokuyu kamufle etme amacini tasir. Servi agaci da bu nedenle mazarliklarda kullanilir. Agacin
yapraklari ruzgari onler, kendine ozgu ferah kokusu vardir. Cenaze torenherinde siyah
giyinmenin amaci da mezarliklarda hayalletlerden sakinmak amaci tasimaktadir.

Satrancta sah nicin o kadar pasiftir?

Cunku sah koruma altindadir. Zaten satrancta amac sahi almaktir. O yuzden
butun taslar onu korumakla gorevlidir. Vezir ise baskumandan gibi saha yardim eder. Ileri
geri, capraz her yone gidebilir. Batida vezire Kralice adi verilmistir. Bununla Kralice'nin
Kralin en buyuk destegi oldugunu isaret etmektir. Satranc 6. yuzyilda Hindular tarafindan
oynanmaya baslanmis, oradan dunyaya yayilmistir.

Insan korkunca nicin disleri birbirine vurur?

Bir insan buyuk bir tehlike veya korku verici olayla karsilasinca vucudu otomatikman savunmaya gecer. Diger canlilarda oldugu gibi disler ve cene savunmanin ana mekanizmalaridir.Iste bu nedenle ilk
insanlardan gelen kalitimsal yapidan dolayi once cene ve disler harekete gecer. Cenedeki
kaslar titrer, bu da sanki disler birbirine vuruyormus gibi goruntu verir.

Akil ile zeka arasinda fark nedir?

Akil yalanla gercegi, dogru ile yanlisi ayirabilme, bir konuda dusunce yurutebilme ve gorus bildirme yetenegidir. Insan olgunlastikca akli gelisir. Zeka ise bir olayi once anlama, iliskileri kavrama, yargilama ve aciklayarak cozme yatanegidir. Genel olarak 12 yasina kadar gelisir, 20 yasina kadar surer sonra sabit kalir. Zeka bir insanin her turlu olay karsisinda ayni yetenegi gosterebilecegi anlamina gelmez. Bir besteci muzik yapitini akliyla degil zekasiyla yaratir. Fakat en basit matematik problemini cozemeyebilir. Sonuc olarak zeka, ruhsal olaylara, algi ve hafiza yetenegine, tutkulara, egilimlere gore farliliklar gosterir. Akil somut olarak olculemez, zeka IQ denilen testle olculebilir.

Dolunay insan davranislarinietkiler mi?

Insanlar arasinda bu inanc oldukca yaygindir. Eskilerin Ay'in donemlerine bagladiklari bos bir inancin gunumuze uzanan bir varsayimidir. Bilim adamlarinin yaptiklari butun calismalar bu gorusun bos oldugunu kanitlamistir. Ay, dunyadaki okyanuslarin gel-git denilen sularin alcalmasi ve yukselmesi olayi uzerinde dogrudan etkisi vardir. Vucudumuzdaki suyun orani , okyanuslardaki su miktariyla kiyaslanamaz. Yani Ay'in cekim gucu insani etkileseydi yalniz dolunayda degil her gun olmasi gerekirdi. Dolunayda ayin parlakligi da pek onemli bir etken degildir. Cunku gonderdigi isik miktari Gunes'in gonderdiginin 600 binde biri kadardir.

Nicin gozyasi dokeriz?

Dunyadaki canlilardan sadece insan ruhsal nedenlearle aglar. Insani farkli kilan bu durum suphesiz yasam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslinda gozlerimize surekli gozyasi koruma amacli olarak salgilanmaktadir. Fakat aglama ruhsal bir bosalmadir. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapilan deneyler sonucu goruldu ki sogan dograrken akan gozyaslarinin kimyasal yapilari farklidir. Ruhsal gozyaslari daha cok protein icermektedir. Fakat henuz bu farkin nedeni aciklanamamistir.

Uc yasindan daha once olanlari icin hatirlamiyoruz?

Bilim adamlari gecmis deneyimlerimizi saklayan hafizamizin beynimizde aniveya oyku seklinde organize oldugunu ileri suruyorlar. Uc yasindan kucukler bu sekilde iletisim kurma yetenegine sahip degiller.Oyku ve anilarini anlatamiyorlar. Yer ve karakter kavramlarini anlamiyorlar. Uc yasindan kucukler duzgun konusabildikleri,anlayis, sezis ve hafiza yeteneklerine sahip olduklari halde tum olanlari bir butun olarak sekillendiremiyor, oykuye donusturemiyorlar.Hafizamiz ne yaptigini ne yapildigini 3-4 yaslarinda kaydetmeye basliyor.

Yumurtanin nicin bir tarafi yuvarlak, diger tarafi sivridir?

Egerkoseli olsalardi kenarlari dayaniklilik bakimindan cok zayif olurdu. En dayanikli geometrik sekil kuredir ama bu sekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracagi belli olmaz. Yumurta yuvarlaninca duz gitmez. Ince tarafi ustunde dairesel bir yol cizer. Basladigi yere yakin bir noktada durur. Yani duz bir yerde kaybolmasi olanaksizdir. Yumurta, tavugun yumurta kanalinda kure seklindedir. Ilerlemesi sirasinda arkada kalan dairesel kaslarin buzuserek hem yumurtayi ileri iterler hem de bu kismina baski yaparak konik bicimini saglarlar. Yumurtanin seklinin nedeni de budur. Surungenlerde bu duzenek olmadigindan yumurtalari kuresel bicimdedir.

Develerin horguclerinde ne var?

Genelde horguclerinde su oldugu ve uzun yolculuklarinda bu suyu kullandiklari soylenir ama dogru degildir. Develerin horguclerinde 30-35 kg kadar yag bulunur. Yiyecek bulamadiklari zaman bu enerjiyle hareketlerini saglarlar ayrica yag col sicagina karsi koruma gorevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozalari insana gore 100 kat daha buyuktur. Soluk alirken havadaki nemin ucte ikisini kazanabilirler. Su kaybini da dokularindan kaybederler, kandaki su etkilenmez.

Cinlilerin gozleri nicin cekiktir?

Yalniz cinlilerin degil, Orta ve Guneydogu Asya'da yasayanlarin, japonlarin hatta Eskimolarin da gozleri cekiktir. Aslinda goz yapisi butun dunyada aynidir. Farki yaratan goz kapaklaridir. Cekik gozlu diye nitelendirilen irklarda gozun uzerindeki goz kapaginin ikinci kivrimi, gozun ustune daha cok inmistir. Bazi teorilere gore bu kivrim insanlarin gozlerini yogun kar tabakasinin, goz kamastiran isigindan korumak icin bir cesit kar gozlugu gibi gelismistir. Cinde ve oteki bolgelerde her ne kadar yogun kar yagmiyorsa da onlarin atalarinin buzul caginda kuzeyde yasadiklari daha sonra guneye indikleri kanitlanmistir. Yalniz gozleri degil, burunlari da ruzgara karsi korunmak icin kuculmus, burun delikleri sogugu engellemek icin daralmistir. Ciltleri de koruma amacli olarak yaglidir. Goz kapaklari da yaglidir. Gozu ve ic tabakalarini kara ve buza karsi korur. Yani cekik gozlu degil, dusuk goz kapakli, demek daha dogrudur.

Ates bocegi nasil isik saciyor?

Aslinda bu bocegin verdigi isigin atesle de sicaklikla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adi "Soguk Isik"tir. Bu isik olayi, molekuler seviyede kimyasal bir islemdir. Bazi molekullerin ayrisarak daha yuksek enerjili hale gecebildikleri ve bu fazla enerjiyi isiga donusturebildikleridir. Ates boceginin karin bolgesindeki isik organinda bulunan guddelerden isik elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde uretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak isik vermeye yetmedigi icin boceginisik bolgesine yakin solunum organinin isik verme aninda burayi oksijenle beslemesi gerekmektedir

Kumaslar yikandiktan sonra nicin ceker?

Aslinda kumas islaninca lifler sistiginden kumasin az biraz uzamasi gerekmektedir. Ama bukumlerin acilarindaki deformasyonun yarattigi cekme kuvveti daha fazla oldugundan sonucta kumas boydan kisalir. Kumas yikandiktan sonra kurutuldugunda sismis lifler eski durumlarina gelirler. Ama kumas ilk olculerine donemez. Su, yuksek isi, calkalama, sabun hepsi kumasin cekmesini kolaylastirir. Kumas birkac kez yikandiktan sonra olculeri belli bir dengeye ulasir ve ondan sonra yikandiginda cekmez.

Insanlar saatlerini nicin sol kollarina takarlar?

Ozel bir durum veya farkli olma dusuncesi yoksa insanlarin cogu saatlerini sol kola takar. Cunku cogunluk sag elini kullanmaktadir ve bu kolun daha hareketli olmasi nedeniyle saatin bir yerlere carpip zarar gorme olasiligi yuksektir. Zaten saatin kurma dugmesi 3 rakaminin yanindadir. Insanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten cikarmadan sag elle uzattiklari sol kollarindaki saati kurabilirler.

Bir hafta nicin 7 gundur?

Babilliler 7 gunluk haftayi zaman birimi olarak kullaniyorlardi. Ilk caglarda bilinen
bes gezegen ile gunes ve ayin sayisi nin 7 olusu bu sayiyi gizemli ve ugurlu kiliyordu. Daha sonra dinlerde gogun 7 kat olusu ve dogadaki ana renk sayisinin 7 olusu, muzik notalarinin 7 olusu sayinin onemini daha cok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapisini degistirerek hafta sayisini 10 yapti ama kabul gormedi. Rusya 5 gunluk hafta uygulamasina gecti, o da tutulmadi. Sonunda yine hafta 7 gun olarak kaldi.

Nicin otellerin kapilari doner kapidir?

Doner kapilarin tek amaci enerji tasarrufudur. Buyuk binalarin icerleri devamli olarak isitilir. Acilan normal kapidan iceri soguk hava rahatlikla girer. Eger normal kapi kullanilirsa hava degisimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden calisacaktir. Ozellikle cok kisinin girip ciktigi otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu icin doner kapi kullanilir. Doner kanatlar sicak havanin disari cikmasina, soguk havanin da iceri girmesini engeller.

Imdat cagrisi S.O.S 'in anlami nedir?

Cok kisi "Save our Ship" gemimizi kurtar; "Save our Soul" ruhumuzu kurtar; "Stop Other Signals" diger sinyalleri sozcuklerinin kisaltilmisi sanir. Oysa hicbiri degildir. Tamamen telgraf zamanindan kalma mors alfabesiyle ilgilidir. Imdat cagrisinin cok kolay akilda tutulabilmesi icin 1908 de uc cizgi, uc nokta, uc cizgi olan S.O.S secildi.

Doktorlar nicin dizimize cekicle vurur?

Bir sandalyeye rahatca oturup bacak bacak ustune atarken doktor dizkapaginin hemen altina, kasi kemige baglayan tedoma minik lastik bir cekicle vurdugu zaman bacak ileri firlar. Bu reflekste baldir kaslarindaki duyu sinirleri kasin genislemesine tepki verir ve yeni sinir sinyalleri olusturarak kaslara hafif bir basinc uygulandigini ve gerildiklerini omuriligine iletirler. Omirilik ise bu basinca dayanabilmesi icin kaslarin kasilmasi gerektigini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden gecmeksizin, yani beyin devrede olmadan dogrudan omuriligin komutlariyla gerceklesmektedir. Diz kapagi refleksi omuriligin isleyisi konusunda bilgi veren onemli bir tani yontemidir.

Tukenmez kalemin dolmakalemden farki nedir?

Kalemin tarihi yazininkinden de eskidir. Ilk insanlar sivriltilmis cakmak taslariyla duvar resimleri yapmistir. Murekkepli metal kalemler Romalilar tarafindan biliniyordu. Tukenmez kalem adi ile bilinen bilye uclu kalemin ilk modeli 1880 yilinda yapilmistir fakat ragbet gormemistir. Ucaklarin gelismesiyle gundeme tekrar gelir. Ucaklar 2-3bin metreye cikinca hava basinci oldukca azalir. Dolmakalem murekkebi basinc nedeniyle disari akarak kagidi ya da giysiyi lekeler. 2.Dunya Savasi'nda askeri ucaklarda kullanilan tukenmez kalem sonradan yayginlasmistir. Tukenmez kalemlerde murekkep kagida pirinc uctaki yuvaya yerlestirilmis minik bir bilye araciligiyla aktarilir. Fakat dolmakalemin ozelligi seckin ve yaziyi kaliteli kilmasidir.

Radyonun sesi acilinca pil daha cabuk mu biter?

Pille calisan portatif radyolarda sesin yuksekligi pilin omrunu etkiler. Radyo acik, sesi kapali durumu ile sesin sonuna kadar acik durumu arasindaki fark pillerin omurlerinin kisalmasina neden olur. Ses sonuna kadar acildiginda pillerden cekilen akim yuzde 30 artmaktadir. Bu durum, kucugunden buyugune, pille calisan ve ses yukselticisi olan butun radyo, teyp, volkmen vb. icin aynidir.

Horozlar nicin sabahlari erkenden oterler?

Sabah gunes dogarken otmek yalniz horozlara ozgu degildir. Kulaga en cok
horozun sesinin gelmesi, onun sesinin digerlerinden daha guclu olmasidir. Kuslarin buyuk cogunlugu
da ayni saatlerde agaclarda koro halinde oterler. Gun boyu hem horozlar hem kuslar bu otusu surdururler
ama seslerinin en guclu ciktigi zaman sabah saatleridir. Horoz ve kuslarin sabah gun
dogarken otmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmistir

Evlerimizdeki sinekler kisin nereye gidiyor?

Sineklerin her turu kisin ortadan kaybolur. Havalarin isinmasiyla birlikte ansizin ortaya cikarlar. Sinekler isiya
karsi cok hassastir. Gunes bulutun arkasina girdigi zaman olusan isi dusmesinden etkilenirler. Kis gunlerinde yasama sanslari yoktur. Olmeden once yumurtalarini topraga veya kuytuya gomerler. Lavra ve yumurtalar soguktan etkilenmez. Yaz sicaklari baslayinca yumurtalar catlar ve yine sinekli gunler baslar.

Termos nasil sicagi sicak, sogugu soguk tutuyor?

Tek nedeni vardir, vakum.Yani bosluk.Bir termosta icice gecmis iki kap vardir.Distaki metal bir kap olup icteki
genellikle bir cam sisedir.Ikisinin arasindaki hava ise bosaltilmistir.Tam olmasa da ureticiler tarafindan elde edilebilen tama yakin bir bosluk vardir.Vakumlu bir ortamda hava molekulleri de ilmadigindan isi iletilemez.Cismin isisi baslangicta ne ise o halde kalir.Icerden disariya, disardan iceriye isi gecisi olmaz.Boylece termosa konan sivi sicaksa sicak, soguksa soguk kalir.

Kuslar nasil konusabiliyor?

Her insan agziyla konusur ama konusabilmeyi saglayan asil organ beyindir. Beyinde olusan dusunceler dilimize ve dudaklarimiza aktarilir. Hayvanlar bu nedenle konusamaz. Papagan ve benzeri kuslarin yaptiklari konusma degil, mukemmel bir ses tinisi ezberi ve tekrardir. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuslarin ses organlari memeli hayvanlardan farkli olarak girtlakta degil gogus kafeslerinn dibinde, karin boslugunun derinliklerindedir. Kuslarin dogasinda ses taklit yetenegi vardir. Dogayla icice yasarken diger kuslarin seslerini
taklit ederek bir cesit iletisim saglarlar.

Kediler balik ve sutu nicin severler?

Kedilerin sudan hoslanmadigi bilinir. Ama aslinda kediler cok iyi yuzerler. Hava sartlarindan dolayi ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler. Evkedisinin balik sevmesinin yaninda kuslara ve farelere olan duskunlugunun nedeni evcillestirilmeden once Misir'da Nil vadisinde balik, kurbaga, kucuk kus ve fareleri avlayarak yasamis olmasidir. Zaten eski Misirlilar kedilerifare avcilari oldugu icin evcillestirmislerdir. Gunumuzde kedinin kuzey Hindistan ve Guneydogu Asya'da yasayan turleri irmaklarin kenarlarinda balik avlayarak yasamaktadir. Patileriile baliklari sudan disari atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski Misir'da kedi bakicilari onlari ekmek ve sutle beslemislerdir. Kedilerin sut zevkinin de Misirli bakicilarinin yarattigi beslenme aliskanligindan kaynaklanmaktadir.

0 yorum: