14 Mayıs 2007 Pazartesi

20. Yuzyilin en buyuk yanilgilarindan biri: Beyin Olumu

Saglik Bakanligi, beyin olumu raporu verilen hastalarin yasam destek unitesinden cikarilip cikarilmamasi karanini aile onayina birakan yasada degisiklik yapmayi planliyor. Degisiklik yeni tartismalari da beraberinde getirebilir.,,

Harran Universitesi Tip Fakultesi Deontoloji ve Tip Tarihi Anabilim Dali Baskani Doc. Dr. Sahin AKSOY, konu ile ilgili onemli tespitlerde bulundu.

20. Yuzyilin en buyuk yanilgilarindan biri: Beyin Olumu

Bu haftaki Medimagazin’de Saglik Bakanligi’nin, beyin olumu raporu verilen hastalarin yasam destek unitesinden cikarilip cikarilmamasi karanini aile onayina birakan yasada degisiklik yapma hazirligi ile ilgili bir haber var. Bu da yetmiyormus gibi, hazirlanilan yeni yasa taslaginda, beyin olumu raporu 4 uzman yerine 2 uzman onayiyla verilecekmis. Habere gore Organ Nakli Koordinatorleri Dernegi kurucularindan Dr. Engin Celik, “Kanuna gore, beyin olumu olunca yakinlarina once organ bagisi yapip yapmayacaklari soruluyor. Aile ‘hayir’ dediginde hekimler, ‘O zaman yasam destek unitesinden cikaralim mi?’ diye sormak zorunda kaliyor. Boyle oldugunda aile, saglik personelini kisi olmeden organlarini almaya calismakla sucluyor” demis.

Haberi hazirlayan muhabir arkadasimiz beni arayarak konu hakkindaki gorusumu istedi, ben de; “Bunun yersiz ve yanlis bir caba olacagini, aile onayini yasadan cikarmanin organini bagislamis kisilerin kurtarilmasi icin hekimlerin yeterince caba harcamadiklarina dair hasta yakinlarinin suphelerini kuvvetlendirecegini, bunun tibba ve hekimlere olan guveni sarsacagini ve bu yasanin, zaten az olan organ bagisi sayisini azaltacagini” soyledim. Ancak konunun onemine ve beyin olumu ile organ nakilleri konusundaki ciddi kafa karisikligina binaen bu haftaki yazimi bu konuya ayirmak istedim. Yazinin devaminda her biri bilimsel dergilerden alinmis bazi bilgiler ile bazi kanaatlerimi dile getirecegim.

* Beyin olumu kavrami 1968 yilinda basarili kalp nakli ameliyatlarinin yapilmasindan sonra Harvard Universitesi Tip Fakultesi tarafindan ortaya atilmis ve bugun tip cevreleri ve hukumetler tarafindan husnukabul gormus, 20. yuzyilin en buyuk yanilgisindan birisidir.

* Beyin olumu kavraminin organ nakillerine ‘malzeme’ saglama ile yogun bakimdaki belli hastalari ‘sessiz gemi’ye vakitsizce bindirme disinda hicbir pratik faydasi bulunmamaktadir.

* Beyin olumu teshisi koyulan hastalar organlari alinana kadar ‘yasam destek makinesi’nde tutulur, idrar takibi yapilir, enfeksiyon ihtimaline karsi antibiyotik verilir, hatta kalbi durursa kalp masaji yapilir.

* Eger anestezi yapilmazsa, beyin olumu gerceklesen hastalar organlari alinirken nester darbelerine tepki verir ve kan basinci ile kalp atimi belirgin sekilde yukselir. Ingiltere’de Norfolk ve Norwich Hastaneleri uzman anesteziyologu Dr. Phillip Keep 19 Agustos 2000 tarihli Guardian gazetesine verdigi beyanatta “Beyin olumu gerceklesmis kisinin organlarini alirken bicagi vurdugunuzda nabiz ve kan basinci firlar. Eger hastaya anestezi vermezseniz hasta kimildamaya baslar, kivranir ve ameliyat etmek imkansiz bir hal alir” demistir.

* Literaturde beyin olumu teshisi konulan hamile kadinin aylarca bu durumda kaldigi ve saglikli bir bebek dunyaya getirdigi ile beyin olumu gerceklesen bir cocugun ‘yasam destek makinesi’ne bagli olarak ve gerekli beslenmesi yapilarak 14 yila kadar hayatta kaldigi rapor edilmistir.

* Beyin olumu teshisinde hata yapmak mumkundur. Ornegin GuillianBarre sendromu, hipotermi ve bazi ilaclar ve toksinler beyin olumu belirtileri verebilmektedir.

* Beyin olumunun mutlak olum oldugunu savunan yazarlarinin en temel savlarindan birisi, beyinin bedendeki “en ust duzenleyici” oldugu, onun geri donusumsuz olarak hasarlanmasi ile yasamin da sona ermis olacagidir. Oysa en az beyin kadar, kalp, karaciger, bobrek ve diger organlarda bedensel butunlugun ve hayatiyetin devami icin sarttir. Bunlardan her hangi birisinin “olmesi” de diger butun organlarin iflasi, dolayisi ile canlinin hayatinin sona ermesine yol acar.

* Kaliforniya Universitesi Tip Fakultesi’nden Pediatrik Noroloji profesoru Shewmon, beyin olumu kriterleri savunucularinin temel dayanaklarindan birisi olan, beyinin “bedenimizi bir arada tutan ana unsur” oldugu iddiasinin tamamen tartismali oldugu, cunku beyin olumunun bedenin “dagilmasina” neden olmayacagini, dolayisi ile, klinik beyin olumu durumunun olumun biricik belirteci olarak tanida kullanilmamasi gerektigini soylemistir. Bedenimizi ‘bir arada tutan’ unsur kalptir. Ancak kalp oldugu zaman, veya bedeni terk ettigi zaman beden ‘dagilir’.

* Yillar gectikce organa ihtiyac duyanlarin sayisi ile organini bagislayanlarin sayisi arasindaki farkin daha da acilmasi, butun cabalara ragmen ne dunyada ne de ulkemizde insanlarin beyin olumunu gercek olume denk gormedigini, bu yuzden de organini bagislamadigini gostermektedir. Avrupa’da organ bagislama orani %15-20 iken, Saglik Bakanligi’nin verilerine gore, Turkiye’de %1’de kalmaktadir. Turkiye genelinde 2002 yilinda 1073, 2003’de 984 kisi organ bagislarken, Ankara’da 2002’de 77, 2003’de 43, 2004’de 9 kisi organini bagislamistir. Yine Saglik Bakanligi’nin internet sayfasinda 2005 yilinda yayinladigi verilere gore organ bagislarinin orani ilden ile de farklilik gostermektedir. Organ bagislarinin %21.8’i Izmir, %13.4’u Istanbul, %8.3’u Aydin, %6.8’i Denizli’den yapilirken, Sanliurfa’nin da icinde bulundugu pek cok ilde son 2 yil icinde hic organ bagisi yapilmamistir.

* 29.05.1979 tarih ve 2238 sayili “Organ ve Doku Alinmasi, Saklanmasi ve Nakli Hakkinda Kanun”un 5. maddesi “On sekiz yasini doldurmamis ve mumeyyiz olmayan kisilerden organ ve doku alinmasi yasaktir” der. Ancak ulkemizde on sekiz yasin altindaki beyin olumu gerceklesmis kisilerin organlari, bu yasaga ragmen, hekimlerin tesviki ve anne-babalarinin onayi ile alinir ve medya da bunu ‘carsaf-carsaf’ haber yapar.

* Mevcut pek cok bilimsel veri ile beyin olumunun mutlak olum olmadigi son derece aciktir. Aslinda beyin olumu sadece, bobrek yetmezligi veya karacigerin iflasi gibi bir prognoz gostergesidir.

* Beyin olumu tanisi konulan hastalardan alinan organlar, esasinda hal� canli olan, kalbi atan, yardimla bile olsa nefes alip-veren, kan dolasimi devam eden, insan sicakligini tasiyan, hatta belki de agri duyan insanlardan alinmaktadir.

* Oyleyse, daha fazla organ kaynagi olusturmak adina bu ‘varsayimsal’ olum tanimindan vazgecilmesidir. Eger beyin olumunun mutlak olum oldugu varsayimina devam edilecek ve bu hastalardan organ alinmaya devam edilecekse en azindan organ bagisi yapan kisilere ve kamuoyuna, onlara organlari alinirken anestezi (ve analjezi) verilmesi gerektigi, aksi takdirde irkilme ve kivranmanin soz konusu olacagi, nabiz ve tansiyonlarinin yukselecegi soylenmelidir. Aksi takdirde, organlarini baskalarinin yasamini kurtarmak icin verme fed�karliginda bulunan bu insanlarin uygun sekilde bilgilendirildiginden soz edilemez. Bu haksiz bilgilendirmeme ve samimiyetsizlik devam ettigi surece insanlarin gonul rahatligi ile organlarini bagislamalarini beklemek bosunadir. Saglik Bakanligi’nin hazirlik icinde oldugu yasa degisikligi de toplum nazarindaki supheleri artirmaktan baska bir seye yaramayacaktir.

0 yorum: